MISIR EKMEĞİ
Bazen bir koku, bir doku sizi
alır uzak diyarlara götürür. Bugün o uzak diyarlara gittim.Sebebi ise
anacığımın yaptığı mısır ekmeğinin aynısını yapmam idi.
Çok hevesle yaptığım mısır
ekmeği beni bambaşka yerlere götürdü, hatıralar hücum etti.
Alt tarafı bir mısır ekmeği
demeyin. Kimisine bir parfüm kimisine
sıcak bir sütün yaşattığı duygular bunlar.
Mesela ben ne zaman rexona
yeşil deodorant kullansam Kumburgaz’da ki yazlığa giderim. Sebebini bilmiyorum
ama hafızamda bir yerlerde eşleşen durumlar var. Nöronların oyunu belki…
Bugün bir tv programı (yemek
üzerine) izledikten sonra kalkıp mısır
ekmeği yapmak için kolları sıvadım.Yirmi dakikalık yapım, yirmi dakikalık pişim
sırasında bir ömür geçti film şeridi gibi gözlerimin önünden.Tadı çok nefis
olsa da bu duygularla bir daha yüzleşebilir miyim bilmiyorum.
Annemin o koşturan edaları,
hamaratlı elleri, beş dakikada donatan, yaratan neşeli yüzü, beni benden aldı
götürdü.
Beyaz masa örtüleri, renkli
porselen takımları, mütevazi bir yemekte dahi ruhunun estetiğinin yansıması
bazen bir gül bazen peçetelik ile, sofrada güller açışı, yemeklerin lezzeti, her şeyden öte, sohbeti…
Gönül ne kahve ister ne
kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane…
Bir anda kartaldaki evin
balkonunda buldum kendimi, radyomuz her zamanki kanalında, kediler içerdeki
koltuklarda serilmiş, nefis bir yaz günü.Fırında o nefis mısır ekmeği ama o
Karadeniz tarzında değil, sütlü, şekerli,zeytin yağlı,kek görünümlü,sapsarı bir
mısır ekmeği, kahvaltılıklar masamızda,peynirin envai çeşidi, küçücük bahçe
sivri biberleri, ikimizde de akşam olacağının heyecanı, eşler gelecek nede
olsa.
Sohbet kaynıyor, demlik
kaynıyor.
Ruhlarda huzur ve mutluluk
var. Para hayalleri, eski yaşananlar, babam, eşim, oğlum, kardeşim hepsi birer
birer uğruyor sohbetin bir yerinde.
Film şeridi gibi…
Neler yaşamışız ana kız. Arkadaştan
öte günler. Anneden ziyade, dert ortağı, En yakın arkadaş olmuş bana,
öğretileri yaşattıkları değme uzmana taş çıkartır cinsinden.
Şimdi düşünüyorum da kendini
yetiştirmiş, donanımlı, kültürlü nefis bir kadın yetiştirmiş beni.
Şimdi bu mısır ekmeği nasıl
yenecek, tadı,rengi benzese de ruhu benzemiyor.
O yok çünkü. Hayatımızda bir
boşluk, kardeşime mısır ekmeğinin resmini gönderdim whats up tan, sesi kesildi
bir müddet, eminim, boğazı düğümlendi
adım gibi biliyorum.
Beş dakika sonra ah abla ah
diye yazan canım kardeşim,ah kardeşim ahhhhh.
Ruhu şad olsun, ruhuna değsin
diyerek, hatıralarla yaşamayı öğreneceğiz belli ki.
Yorumlar
Yorum Gönder