HİZMETÇİ-UŞAK-ŞOFÖR-BAHÇEVAN
Sabah nefis güneşli bir güne
uyandım, hizmetçim beyaz tüllerimi açmış, denize nazır evimde, güneşin içeri
girmesini sağlıyordu.
Gerinerek ve mutlulukla uyandım.
Hizmetçime; zili çalarak,
diyetime uygun menüyü ve gazetelerimi
yatağıma getirmesini söyledim. Bu sabah keyif yapacaktım.Bahçevanımızın
topladığı güller kahvaltımda bana gülümsüyordu.
Az önce karnını doyurduğu kedim
Lokum, bu sabah bana eşlik edecekti.
Kuruldu bembeyaz ipek çarşaflara.
Ben ise, portakal suyu ile
tamamlanmış, İngiliz çayı ve Fransız peynirlerimle güne başlıyordum.
Yoga dersini bugün iptal
ettirmeliydim, kafamda başka planlar vardı.
Kahvaltı ertesi, günlük gazete ve
dergilerimi de okuduktan sonra, yoğun bir güne başlayacaktım.
Şükrediyorum ki, uşak bugün
izinli değildi.
Beni bugün havaalanına
götürmesini isteyecektim.
Planım, İtalyaya uçmak, ve biraz
alış veriş yapmaktı.
Kafama koyduğumu yapan bir kadın
olarak, hizmetçiye, uşağı çağırmasını, şöförü ve arabayı hazırlatmaları
talimatını verdikten sonra duşa girdim.
Yıllardır hamam olarak kullandığımız
banyoyu bu sene daha modern dizayn ettirerek şimdiki görüntüsüne
kavuşturtmuştum. Suyun yumuşaklığı beni bambaşka diyarlara götürdü. Bu etki
ile, İtalya ertesi, Paris yapmaya karar verdim.
Derken her sabah olduğu gibi,
alarmlar peşpeşe çalmaya başladı, ve ben gerçek dünyama uyandım. Hızlıca
kalkıp, banyo dolu olduğu için, Ergenusla bağışarak güne başladım. Bacaklarımı
mamamı ver diye ısıran Lokumu şöyle bir sevip, hızlıca mutfağa koştum,
kendisinin sütünü ve yaş mamasını verip, doğruca mütevazi yatak odasına geldim.
Camlarını açtım, tabi tahmine dersiniz ki, denize falan bakmayan bir yatak odam
var, yatağımı topladıktan sonra, hepsi Türkiyeden alınmış parçalardan oluşan
gardrobun başında her sabah ki saygı duruşumu sergiledim.Düşün düşün dur, bugün
ne giysem diye, giyileceklerin faslınıda hallettikten sonra, banyoda sıra bana
gelebildi, homurdanarak banyodaki işleri tamamladım. Saatime baktım, gerçekte
bir şöförüm olmadığı için, ( zaten
bahçivan ve hizmetçide yok L ) servisi
kaçırmamak adına koşmam gerekiyordu. Sallan yuvarlan koşarak,Türk yapımı
çizmelerimle , servise yetişmeliydim,
yoksa Aman Allahım düşünmek bile istemiyorum, toplu taşıta binecektim.
Günaydınlar herkese,
rüyalarımızın bitmediği, hayallerimize kavuştuğumuz güzel bir gün dilerim.
Zira ben ziyadesiyle uyandım, az
kalsın hemşire-uşak-bahçivan-şoför Cem Yılmazın hayaline dönecekti, iyi ki
uyanmışım diyerek.
Sevgiyle...
G.Banu KOCATEPE
Ocak 2015-01-30
Yorumlar
Yorum Gönder