SANAL KISKANÇLIK
Sanal aşk, sanal aldatma , sanal dolandırma olurda sanal
kıskançlık olmaz mı?
Sanal alemler çıktığından beri sanal dedektifler oluşmuş. Kanada
da gerçekleşen bir çalışmada sonuçlar vahim, kim bilir güzel Türkiye’m de
nasıl? Var mıdır böyle bir araştırma yapan acaba, takkeyi önüne koyan, sanal
mecrada bizi inceleyen.
Bakın aklı selimlerin çalışmasına;
Kanadalı akademisyenler tarafından yürütülen ve sonuçları
ABD’de "Siberpsikoloji ve Davranışlar" dergisinde ve internette
yayımlanan "İsteyebileceğinizden Daha Fazla Bilgi: Facebook Kıskançlık
Canavarını mı Uyandırdı?" başlıklı makalede, sosyal paylaşım sitelerinde
birlikte oldukları kişi hakkında "dedektiflik yapanların" sayısının
artığı kaydedildi.
Kanada’da yaşayan 17-24 yaş arasında kadın ve erkeklerin katıldığı araştırmaya göre, "genç aşıklar" eşlerini ya da birlikte oldukları kişileri internet ortamında izleme eğilimi gösterirken, girilen siteler arasında ilk sırada facebook yer alıyor.
Araştırmada, facebook gibi sitelerde eşlerini takip etmenin sürekli hale geldiği, alışkanlığa dönüştüğü, "takipçilik" için ayrılan zamanın giderek arttığı ve giderek daha fazla kıskançlık yaratabilecek bilgi ve görsel malzemeye ulaşıldığına işaret edildi.
Çalışmanın, internet kullanımının ikili ilişkiler üzerinde ne derece etkili olduğuna vurgu yapması açısından önemli olduğu ifade edilen araştırmada, konunun tüm boyutlarıyla incelenebilmesi için daha üst yaş gruplarına yönelik benzer çalışmalara ihtiyaç olduğu da kaydedildi.
Araştırmayı yürüten ekip, daha büyük yaş grupları için henüz çalışma olmamakla birlikte, bu gruplarda internet-ikili ilişkiler arasındaki ilişkinin, genç yaş grubundaki kadar etkili olmayacağı öngörüsünde bulunuyor.
Facebook benzeri sitelerin sosyal ilişkilerin alışılageldik doğasını değiştirdiğine dikkati çeken 380 kişinin katıldığı çalışmada, sosyal paylaşım sitelerinin eski dostları yeniden bir araya getirme gibi olumlu yönlerinin yanında, ikili ilişkilere zarar verebilecek yönlerinin de bulunduğu savunuldu.
Araştırmaya katılanların büyük bölümü, eşinin ya da partnerinin kendisinin tanımadığı çok sayıda arkadaşının olduğunu görmekten, bunlar arasında eski birlikteliklerin de olabileceği düşüncesinden tedirgin olduklarını belirtirken, yaşadıkları açmazı şu şekilde tanımlıyorlar: "Sitede zaman geçirildiği için kıskançlık düzeyinin artması, kıskançlık artığı için daha fazla bilgiye ulaşmak amacıyla sitede daha fazla zaman geçirilmesi".
Katılımcılar, internette sadece birlikte oldukları kişileri değil, onların eski eş ya da arkadaşlarını da izlemekten kendilerini alamadıklarını dile getiriyorlar. (aa)
Kanada’da yaşayan 17-24 yaş arasında kadın ve erkeklerin katıldığı araştırmaya göre, "genç aşıklar" eşlerini ya da birlikte oldukları kişileri internet ortamında izleme eğilimi gösterirken, girilen siteler arasında ilk sırada facebook yer alıyor.
Araştırmada, facebook gibi sitelerde eşlerini takip etmenin sürekli hale geldiği, alışkanlığa dönüştüğü, "takipçilik" için ayrılan zamanın giderek arttığı ve giderek daha fazla kıskançlık yaratabilecek bilgi ve görsel malzemeye ulaşıldığına işaret edildi.
Çalışmanın, internet kullanımının ikili ilişkiler üzerinde ne derece etkili olduğuna vurgu yapması açısından önemli olduğu ifade edilen araştırmada, konunun tüm boyutlarıyla incelenebilmesi için daha üst yaş gruplarına yönelik benzer çalışmalara ihtiyaç olduğu da kaydedildi.
Araştırmayı yürüten ekip, daha büyük yaş grupları için henüz çalışma olmamakla birlikte, bu gruplarda internet-ikili ilişkiler arasındaki ilişkinin, genç yaş grubundaki kadar etkili olmayacağı öngörüsünde bulunuyor.
Facebook benzeri sitelerin sosyal ilişkilerin alışılageldik doğasını değiştirdiğine dikkati çeken 380 kişinin katıldığı çalışmada, sosyal paylaşım sitelerinin eski dostları yeniden bir araya getirme gibi olumlu yönlerinin yanında, ikili ilişkilere zarar verebilecek yönlerinin de bulunduğu savunuldu.
Araştırmaya katılanların büyük bölümü, eşinin ya da partnerinin kendisinin tanımadığı çok sayıda arkadaşının olduğunu görmekten, bunlar arasında eski birlikteliklerin de olabileceği düşüncesinden tedirgin olduklarını belirtirken, yaşadıkları açmazı şu şekilde tanımlıyorlar: "Sitede zaman geçirildiği için kıskançlık düzeyinin artması, kıskançlık artığı için daha fazla bilgiye ulaşmak amacıyla sitede daha fazla zaman geçirilmesi".
Katılımcılar, internette sadece birlikte oldukları kişileri değil, onların eski eş ya da arkadaşlarını da izlemekten kendilerini alamadıklarını dile getiriyorlar. (aa)
Araştırma 2009 yılında yapılmış, üstünden çok sular aktı ancak
ikinci sayfa haberlerinden anlıyoruz ki, bizde de durum farklı değil, sanal
alem arkadaşlığı, cinayetleri, evvel Allah hemen yeniliğe adapte oluruz.
Sanal kıskançlıkta başka dikkat çekici boyutta, takip edilen ‘’arkadaş’’ kıskançlığı,
eşinle, sevgilinle güzel bir resminizi paylaşırsın, aman nazar değer, aldığın
bir ödülü paylaşırsın aman bu da hep göz
önünde, gittiğin yeri paylaşırsın başka bahane, sürekli bir yargılama, yorum.
Hayat paylaşınca güzel desende, acılarını, sevinçlerini bu
durumdan rahatsız olan bir kaç sivri zeka çıkar.
Öyle ki, yorumlarını duyunca sende kendini sorgulamak zorunda
kalırsın. Yahu çok mu ortadayım, şeffaf olmak lazım dediğini duyarsın. Bu
tiplerin bir çoğu gerçekten paylaşımda bulunamaz, herkesin ona kötü enerjisi
olacağını düşünür. Sinsi sinsi her arkadaşını takip eder, sessizdir,
yorumsuzdur ama sanal mecrada vardır, tavşan şeysi gibi bir nevi.
Ben kim ne derse desin, paylaşmaktan yanayım. Acıyı da,
sevinci de, sanalda da gerçekte de. Varsın izlemesin.
Kötü enerjiler, kötü duygular kişilerin kendisine zarar verir.
Mutlu ilişkini gösterebiliyorsan, birkaç
kişiye örnek olabiliyorsan ne mutlu. Yargılayanlara, eğer bu mecrada var isen,
bırak isteyen alıntı söz paylaşsın sebebi ne olursa olsun, bırak isteyen
kedisini, köpeğini paylaşsın.
Haaaa iş paylaşımlarında dikkat. Orası ayrı. Malum orada da
dost var düşman var. Bir bakmışsın o an içinden gelerek yazdığın bir söz seni
kapı dışarı eder. Terbiyeyle, saygıyla güzel paylaşımlarda sanal da ve gerçek
alemde bulunmak dileğiyle.
Sevgiyle
G.Banu KOCATEPE
Ekim 2015
Yorumlar
Yorum Gönder