ÖYLESİNE...
Bir çokları için öylesine bir
gün gene, hava sisli karanlık ve puslu.
Ruhum havayı yalnız bırakmamak
istercesine ona eşlikte, sabahın zifiri körü yolculuk yaptığım servisin camı
pusulanmış, içimdeki küçücükte olsa yaşam sevinci ve hayata asılma isteğimle,
camdaki pusuyu tatlı minik bir çiçek çizerek bozuyorum.
Her zamanki gibi tüm camı
silmenin tersine, minicik ama çok katmanlı ve yapraklı çiçeğimin göbeğinden puslu
havaya bakıyorum.
Gökyüzü tüm endamı ile gerdan
kıvırıyor,
Spotym’de, şimdi gel de aşka
inanma çalıyor, bunların hepsi bir tesadüf olamaz diyor iç sesim.
Yine, yeniden, koş, yine yeniden sarıl, yine yeniden umuda sarıl, şurada kalmış baharın gelmesine son cemre ile kalmış üç beş gün. :)
Sende uyan, sende canlan,
gökyüzünü görmeye çalışırken ki çabandan vazgeçme diyor aynı iç sesim.
An itibari ile öylesine değil
bugün, öylesine yaşamayacağım hayatı,
Sisi, pusu, isi, kötüyü içimde
bezenmiş çiçeklerle sileceğim.
O zaman Hüsnü Arıkan’dan
gelsin, şükür ile,
https://www.youtube.com/watch?v=l3pHbPibxmc
https://www.youtube.com/watch?v=l3pHbPibxmc
Düşecek cemrelere 🙏🙏 ve onları beklemeye 🧿🧿
YanıtlaSil