YEDİ DELİ , DOKUZ OTURAKLILAR

‘’Yedi deli dokuz oturaklılar’’, deliliğin tavan yaptığı ve içerisinde bulunan kümedeki (ilkokulda matematik dersinde ki  kümeler aklınıza gelsin ) herkesin deli olduğu yerlerde kullandığım bir kelime dizisi. Bazen ‘’en akıllısı zincirde’’ lafını kullandığımda olur.

Düşünsenize bazen bulunduğunuz gruba, insan yumağına bakarsınız ve benim gibi düşünmez misiniz? Ne çeşitli insanlar bir arada toplanmıştır.En akıllısı zincirdedir yahut yedi deli dokuz oturaklıdırlar.

Örnek mi; işte hemen  aklıma gelenler, iş yerinden bir kaç manzara, 

-Asansörden kapalı mekanda, güneş gözlüğü ile inen zat-ı muhterem, üstelikte son bahardayız.

-Askerlikten yıllar önce emekli, hala kendini emekli amiral yada emekli kıdemli baş çavuş diye tanıtan zat-ı şahane. Meslek onu emekli etmiş, ama o edememiş, hunili.

-Leş gibi ter kokup, ertafındakileri kılık kıyafeti ile değerlendiren başka muhabbeti olmayan zatıye.

-Herkesle aynı iş yerine gelen, aynı servise binen, fakat sosyo-ekonomik düzeyi kraliyet ailesi imiş gibi davranmaya cüret gösteren zat/zatiye.

-Sadece kendisinin akıllı olduğunu sanan, diğerlerinin kapasitesini ve diplomalarını hiçe sayan zat/zatiye.

-Mesai saatleri içerisinde ofis ofis gezip, konuşmaya gelince çok yoğunum edalarındaki şuursuz zat-ı şahane.

-Kendisi bizzat Türk olduğu halde gittiği düğünü ‘’ala turka’’ bulan zat-ı muhterem.Hayır tanımasak yiyeceğiz.Alal laaaaaaa.

-Bir iki ülke görüp, memelekete bok atan, azizim ve üstadım ile başlayan cümleler kuran zat/zatiye.

-Yemekhane de yemekler bitmesin diye saat tam öğle 12:00  yi vurduğunda Külkedisi gibi yemekhaneye koşturan zat-ı aç.

En akıllısı zincirde üstadım, ne diyelim.Unutmayalım ki, delilik akıl ile sıyırmanın arasındaki incecik çizgi. Çizgide bazısı o hatta, bazısı diğer hatta...

Allah akıl fikir sağlığı versin diyerek;

Sevgiyle...

G.Banu KOCATEPE

Kasım 2013