BÜNYEMİN ORKESTRA ŞEFİ GREVDE :(
Kendini yönetmek, zaman zaman orkestra
şefi gibi. Duyularına, duygularına, davranışlarına hakim olmak. Yeri gelince
birini oturtup diğerine söz hakkı vermek. Adil olmak. Demokrat olmak, fakat kontrollü olmak. İçindeki cadı piyasaya
çıktığında sakinleştirmek, önüne duvar olabilmek .
Bunları gerçekleştirebiliyorsak,
kendimizi yönetebiliyorsak, başarıda, huzurda, mutlulukta beraberinde geliyor.
İş, eşi, çocuğu, hayatı
yönetmekten daha değerli, kendini yönetmek, yönetebilmek.
Kendimizi yönetmek kendimiz için
yararlı. Biz kimiz? Ne istiyoruz? Nereye gidiyoruz? Ne ile mutluyuz? Bu tür
soruların cevabını verebilmek önemli.
Bazı kişiler doğdukları andan
itibaren biliyorlar kendilerinin eksilerini ve artılarını, bazısı ise herşeyi
yönettiği halde kendini yönetemiyor. Plan program önemli, kendimiz için önemli.
Herkesin kendi ile ilgili planları olmalı, duygusal durumu ile ilgili, işi ile
ilgili, kendimizi değiştirmeden ama kendimizi severek. Artılarımız ile neler
yapabiliyoruz. Eksilerimizi nasıl tolere edebiliriz diye zaman zaman kafa
patlatmakta fayda var.
Kalkınma planları olmalı. Kendimizi
kıyaslayabileceğimiz, gözlemleyebileceğimiz.
Yapmak ve yapmamak
istediklerimizin sebebini bulmalıyız.Yol almalıyız bu istikamette.
Nereden geldik bu konuyu
diyeceklere, bu sıra kendimi yönetemiyorum. Kendi bünyemin Orkestra şefi
grevde. Ağzıma geleni söylemek istediklerim var. Çifte standart bana kendimi
kaybettiriyor. Tembelleri , kaytaranları beleşçileri, rantçıları sevmiyorum.
Tabular, sakin olma zorunluluğu,
yalnış anlaşılma gibi kalıplardan dolayı iç çatışmalarım var.Susamıyorum.Anarşist
bir ruh halindeyim. Evde, serviste, işte , okulda, yemekhanede, bıdır bıdır
konuşuyorum. Umarım bu yönetim (kendi) zafiyetim
başıma iş açmaz.
Çünkü haklı olmak herşeyi lönk
lönk söylemeyi gerektirmiyor.
Biliyorum.
İçimdeki yöneticinin grevinin
bitmesini diliyorum.
Kendimi yeniden yönetmek üzere,
Sevgiyle...
G.Banu KOCATEPE
Yorumlar
Yorum Gönder