POLEMİK

Polemik sözünü ilk kez yıllar önce Kartal SSK Hastahanesindeki bir hademe de duymuştum.

İnsanlar bas bas bağırara birbirleri ile kavga ederlerken, sertleşmeler, çemkirmeler  hadameye de değince, öyle yaptın böyle yaptın derken, aradan bu hademe çıkmış ; 

-benimle polemeğeeee (yazıldığı gibi okuyun, buraya şivede koymak isterdim ama yazı ile zor)  girmeyin diyerek son noktayı koymuştu.

Öyle ya da böyle uygun yerde kullandı ve Eğitim seviyesinin  çok üstünde o yıllarda henüz TV programlarında bile kullanılmazken, bir kelimeyi gönül rahatlığıyle kullandı. Helal olsun.

O gün bu gündür bu sözü her duyduğumda gülerim.

Sadece gülerim,  gerekmedikçe polomiğe girmem. Gerekmedikçe derken anladınız siz bu yazının sebebi ziyaretini, 

Polemik konularında asla bir çözüme varamazsınız, horoz dövüşüne döner iş. Sen ben derken dilin kemiği yok misali, son söylenecek, ilk söylenebilecek kıvama gelir veeee olanlar olur. 

O zaman  ne çenemiz yorulsun ne dilimiz.

Hele hele arkadaşlık  yapmak durumunda olduğum insanlarla asla.

Netice itibari ile polemist değilim.

Selfie nin ‘’özçekimi’’ gibi umarım uygun bir karşılığı vardır bu yüksek egolu kelimenin. Afedersiniz, Sidik yarışı biraz uygun gibi görünüyor ama şık değil.

Şimdi bazı ruhu polemistler, sen hademelere ne dedin, insan küçümsemek falan diye başlarlar, Allah iş güç versin, boş oturmasınlar diyorum. Mesajı alabilmek önemli. Öküz altında buzağı arayarak bazı yerlere ulaşamayız.

Sanal mecrada paylaştığınız son derece safiyane paylaşımlar için hele bu birde yıllar önce atasözü olmuş ise, varsın hassasiyet gösterenler düşünsün.

Eğitim şart diyenlere, eğitim malum hepimizin bildiği gibi kağıt parçasıyla olmuyor.Eğitim şart derken bir kaç yönden irdelemek, duygusal davranmamak, üç boyutlu düşünmek gerekiyor.

Polemiğe girmiyorum.

Herkesi seviyorum.

Yolum sevgi yolu.

Sanırım bugün gene peri kızıyım. J)))

G.Banu KOCATEPE

Temmuz 2014