KERİZMATİK
‘’KERİZMATİK’’
Bugünkü
yazımı, kerizmatiklere ithaf ediyorum. Doğru okudunuz, kerizmatik, karizmatik
değil.
İş
bitiren, sorumluluk sahibi, ipin ucunu bağlayan, yan gelip yatmayan bir müddet
sonra kendisini keriz hisseden kerizmatikler, lafım size.
Uzun
zaman olmuş, içimden geçenleri söylemeyeli, zira bu ara kerizmatikçe her yere
yetişmeye çalışıyorum. Ondan olmalı.
Geçen gün
nefis bir paylaşımda bulunmuş sosyal alem prensesleri, semercinin ölmesini
beklemektense, eşek olmaktan vazgeç diye. Bazen bazı paylaşımlar hayatımızın
ortasına cuk diye oturmuyor mu?
Çok
çalışanlar, ön görülüler, aman işi kotarıyım diyenler, kerizmatik olmuyor mu?
Lapacılar,
yan gel yatçılar, ama ben çok yoğunumcular, hem yorulmuyor hem cool, hem karizmatik
olmuyor mu?
İsyaaannnnnnnnnnnnnnnnn,
gelde Halil Sezaiye hak verme.
Fedakarlık
ve sorumluluk duygun gelişmiş ise, ve bu kullanılmaya başlanmışsa, gerçekten
semercinin yok olmasını beklemeden, eşşek olmaktan vazgeçmek, idealizmden
uzaklaşmak, kendi akıl ve ruh sağlığın için daha iyi olacaksa, vazgeçiyorum. Elden
ayaktan teslim.
Gitmesi
gerekenler gitmiyorsa, kalması gerekenler kalmıyorsa, kalamıyorsa…O halde;
İstendiği
kadar, istendiği mesafede, diğer karizmatiklere fırsat veriyorum. Kerizmatik
olma sırası onlarda, ben karizmatik olma tarafına geçiyorum.
Şöyle
kurum kurum kurulası, müsait değilim edası, bırakıyorum kim istiyorsa o yapsın
bakışı, yuppiiiii, uğurlar ola…
Sevgiyle
G.Banu KOCATEPE
Mart 2016
Yorumlar
Yorum Gönder