KEŞKE
Keşke;
Güneşli bir hava olsa, balkona sofralar kurulsa, annem, oğlum, kardeşim
ve ben kahvaltı keyfi yapıyor olsak, yaksak sigaraları, kızartsak pişileri, koysak
çayları…
Akşam olsa, babam ve eşim, evin diğer erkekleri işten gelse, karşılasak, kucaklasak,
şen şakrak sofralarda sohbetler etsek.
Annem eski günlerdeki gibi, ev elbisesi ile koştursa, arada bize ‘’hey on
beşli on beşli ‘’ şarkı nidaları ile tembelliğimizi hatırlatsa… Sonra yaksa bir
meltem sigara…
‘’Sigaramın dumanına sarsam, saklasam seni’’ çalsa…
Karşı apartmanın balkonundan anneanne bandanası ile, ışıl ışıl gözleri
ile el sallasa, Ankara’dan babam ziyarete gelmiş camın önünde bulmaca çözüyor olsa,
babaannem içerde televizyon izliyor olsa, kucağında Ala olsa (cüce kedimiz) anneannem
salonda örgü (Zeki Müren kirpiği motifli) oluyor olsa…
Yan balkondan Nadiye teyzenin sesi gelse…
Derken Kapı çalsa, Aylin ablalar gelse, başlasak muhabbete… Fırından kek
kokuları geliyor olsa…
Halam Amerika'da olmasa...
Hep gülüyor olsak, televizyonda moralimizi bozan haberler olmasa, şehit
haberi almasak, magandaları, kadına ve hayvana şiddeti duymasak…
Hep bahar olsa, çiçekler açsa, herkes mesut olsa. Herkesin hali vakti
yerinde olsa, evsizlerin evi olsa, barksızların barkı olsa, eşsizlerin eşi
olsa, işsizlerin işi olsa…
Keşke on beş yıl önce olsa, tüm göçenler burada olsa, hep birlikte
otursak, hiç ayrılmamışçasına laflasak. Anneannem Bursa’yı, Antalya’yı anlatsa,
eren evliyalardan bahsedip gene hepimizi korkutsa, babaannem ile Yunanistan mı,
Bulgaristan göçmeni mi olduğumuzla ilgili didişse, annem çaktırmadan kaş göz
yapsa, kardeşim ve ben gülme krizine girse…
Keşke ben bunları yorgun akşamlarda ışığı kapatıp düşünmüyor olsam. Kalbim
acımasa, içim titremese…
Keşke herkes birlikte olsa…
Keşke, Son kez sarılmak, koklamak ve hislerimi paylaşmak için neleri feda
edeceğimi bilmiyor olsam.
KEŞKE…
Yorumlar
Yorum Gönder