EŞ ARAYANLAR, İZDİVAÇÇILAR, EVLİLİK İŞLERİ :))



Üç günlük kebap gibi gelen yıllık izin ertesi,  özleyerek ve koşarak geldim işe.
Çok çalışmak kadar, dinlenmekte önemli.

Dinlenmezsek çalışmanın, çalışmazsak dinlenmenin bir anlamı yok.

Tatil üç gün olunca, bir yerlere gidemedim, İstanbul kazan, ben kepçe misali buralarda dinlenmeye çalıştım.

Sıcak münasebeti nedeni ile de öğlenleri evde TV izledim.

Sosyologlara, ve uzmanlara konu olan evlilik ve izdivaç programlarından birini iki gün gözümü kırpmadan izledim. Hem eğlendim, hem öğrendim, hem şok oldum.

Türkiye’nin gerçekleri gözler önündeydi.

Gerçekleri derken, sosyo-politik olayları, kentsel durumlar, Ülkenin halijazırdaki durumu, hükümetin birleşmesi birleşmemesi hiç biri  değil, şehirde yaşayan tek dertleri evlilik olan ara gruptan bahsediyorum.

Sebepleri belli, hepsi izdivaç gerçekleştirecek hayatı paylaşacak eş arıyor.

Oraya gelebildiğine ve her gün canlı yayına katılabildiğine, bir programında en az bir dönem sürebildiğine göre hepsi işsiz.

Çoğu emekli, orta yaşta var, gençte, yaşlı sayılabilecekte.

Eğitimlide var, eğitimsizde, her türlü yaklaşık otuz insan her gün orada.

Bunları paylaşıyor olmamın sebebi, -ay ben çok TV izlemem sadece belgesel izlerim diyen tiplere inattır. Gerçi bu tipler çoğunlukla gerçekçi gelmiyor bana, böyle diyenlerin tüm dizilerden haberi oluyor çoğunlukla. Neyse konumuz bunlar değil, izdivaççılar. 

İzleyin de görün hayatın gerçeklerini.

Seviyeli bir tiyatro oyuncusu sunuyor. Kavga gürültü yok, sadece istekler ve talepler var, adaylar var. Beğenirsen birbirini hayatı birlikte göğüslemeye karar veriyorsun. 

Belli ki yalnızlık zor. Çoğu daha önceleri denemiş olsa da bu mübarek kurumu, yeniden deneyebilecek güçte.

İlk gözüme çarpan sarışın 37 yaşında olduğunu söyleyen bir hanım, saçlar sarı sandre, dudaklar kıpkırmızı boyalı, tek talebi var. Şaka değil yazacaklarım,
Ense tıraşı olmayan gelmesin onun dışında herkes gelebilir diyor. Yaş aralığı yok, 18-75 arası, saç, sakal olmayacak, ense tıraşı olacak. 

Bu kadar basit. 

Sunucu ısrarla soruyor, çok sevebileceğin, sakalı bıyıklı birine kapıları kapama diyor, hanım ıııııııı Nuh diyor, peygamber demiyor. 

Ense tıraşsız asla. Kızım olmadan asla filmi ne ki, ense tıraşsız asla. Adam ilerde hastalansa bir iki gün ucu kaçsa, teyzem kapının önüne koyar valla.

Derken hanım bombayı patlatıyor, birde ben hayvan severim diyor,alkışlıyorum bu arada kendisini, bana kedinin, köpeğin  kılı,tüyü diyecek adamda gelmesin.Hoppala…

Sunucu şokta, kendi kıl, tüy istemiyor, hayvanların kılını, tüyünü istemeyecek adamı da kendi istemiyor. 

Programda iki adet uzman var, onlarda uyuşmuş vaziyette anlamaya çalışıyorlar. Psikolog ve evlilik uzmanı hanımın yorumu çok hoş, bu hanım ne istediğini bilen hanımmış. 

Bilmeyen, deli olan bizi herhalde.

Allah akıl fikir versin diyorum.

Kumanda nerede diye aranıyorum, fakat ilginç ve eğlenceli geliyor.

Diğer vakaları anlatmıyorum, izleyin hem eğlenin, hem oturup halinize ağlayın, ne istediğini bilenleri takip edin.

Vakit bulursam, daha önce sadece beş dakika görüp te, aşkını ilan eden Hakkı beyi anlatırım. Dizlerini yere vura vura, hadi gel be diye bağıran Hakkı beyi, hanım gelmeyince sinir küpü olan Hakkı bey’i. Ertesi gün küsüp programa gelmeyen Hakkı bey’i.Beş dakika görüp, o arada hediye verip, hanım gelmeyince hediyeyi geri isteyen  Hakkı beyin davranışını saatlerce irdeleyen locayı.

Loca evet yanlış duymadınız, adaylar locada oturuyor. Onlar nederse o, onlar LOCA.

LOCA da en ufak bir telaş yok, Devlet nereye gidiyor, Dolar yükselmiş mi, kadına şiddet ne olacak, Deprem yakın mı, hiçbir dertleri yok. Tek dertleri Hakkı bey ve benzerleri.

Selametle, sevgiyle efendim.

İzdivaçsız kalmayın.

G.Banu KOCATEPE
Ağustos 2015


Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar