ŞİZOFRENİ
Siz hiç bir şizofrenle iki buçuk
saat geçirdiniz mi?
Ben geçirdim L tam iki buçuk saat. İki buçuk saat nedir ki, ömür
geçiren var.Allah yar ve yardımcıları olsun.
Bu hastalık toplumda herkesin
başına gelebilecek, tedavi olunması gereken bir hastalık. Oranı toplumun çok
küçük bir kısmını kapsasa da, var. Çeşitleri var, kalıtsal olduğu düşünülüyor.
Ne yazık ki, çoğunluğu farkında
değil, aileler görmezden geliyor, ve bir çoğu hem kendine hem topluma istemeden
zarar, elini kolunu sallayarak aramızda meslek icra edip, dolanıyor.
Belirli dönemlerde saldırgan
olabiliyorlar, içine kapananı da var.
Zamanında askerliğini yapmış,
eline silah verilmişi var. Canlı Bomba misali…
Çoğunlukla kendine zarar verme
dürtüsü çok yüksek, ancak eşine ve çocuğuna şiddet gösterebileni de var.
Böyle bir hasta ile, hem de ağır
vakasıyle, dün iki buçuk saat geçirdim. Gözlemlerim inanılmazdı, bir taraftan çaresizliğine acıdım, bir taraftan da birlikte
yaşamak zorunda olduğu kişilere acıdım.
Çünkü tedavi olmayan bir
şizofrenle ömür geçirmek, sadece hastaya değil, yanındakilere daha yazık.
Karşımda herkesin ona büyü
yapmaya çalıştığını zanneden, yüksek eğitimli emekli bir MİMAR var.
Yaş olmuş 65+, artık yaşadığı
sanrılardan erimiş, bitmiş.
Hastalığın seyri gibi, öz bakım
yok, yıkanmıyor, taranmıyor vs. Sürekli konuşuyor. Elleri kolları sert
hareketlerle kaplı,orkestra şefi gibi, etrafındaki eşine sürekli müdahale ediyor.
Yaşananlara kendi içinde yaşadığı
sanrılara o kadar inanıyor ki, yıllarca birlikte yaşadığı eşi de inanmış, ya da
şiddet görmemek için inanmış gibi davranıyor. Kadıncağız nefes alsa dahi,
açıklama yapıyor. Çok zor durumlar.
Elimiz kolumuz bağlı, keşke
yapabileceğim bir şeyler olsa.En azından yanındaki, sağlığını onla birlikte
kaybetmiş kişileri kurtarabilsem diye düşündüm.Ancak çok zor.
İki buçuk saatin sonunda, biz
bile tükendik, Allah yar ve yardımcıları olsun.
Sağlıklı günler olsun.
G.Banu KOCATEPE
Mayıs 2015
Yorumlar
Yorum Gönder