SON KULLANMA TARİHİ GEÇENLERE



Son kullanma tarihi, miyad dolum tarihi, sadece ilaçta, yiyecekte olmasaydı, insanda da olsaydı.

Görünmeyen bir yerlerinde yazılmış, dövme gibi silinemez olsaydı.

Hem böylece, çok seviyorsak o kişiyi  kaybetmemek için daha güzel , daha hassas davranırdık.

Sevmiyorsak işre o zaman bilirdik ki bir tarihi var. 

Son Kullanma Tarihi !




Tedavülden kalkan kelimeler gibi, bunları da kaldırabilseydik yaşam raflarımızdan.

Doğru çöp kutusuna, geri dönüşümsüz çöp kutularına atabilseydik.

Gözden ve gönülden kaldırsaydık, miyadı bizim için dolanları.

Çünkü miyadın dolması demek, son kullanma tarihin geçmesi demek, adı üstünde  

eskiden süperdi, kullanılabilir haldeydi, artık bitti demek.

Kullanmaya devam edersen, baş ağrısı, mide bulantısı, öğürme, sümkürme, bilumum kötü hissi verebilir demek.

Şarap gibi değildir neticede durdukça kıymetlenmez, eskisi makbul değildir, işi bitmiştir.

Anla artık.

Son kullanma tarihi gelmiştir.

Üretim tarihlerini biliyoruz, kutlamalar doğum günleri, ya son kullanma tarihleri, neden bilemiyoruz?

Çok saçma değil mi?

Ölüm halinden,  yaşamın sonlandırılmasından bahsetmiyorum, işi aslında bizim için bitenlerden,  bizim için miyadı dolanlardan bahsediyorum.

Yok mu sizinde yaşamınızda bu kişilerden.

Hadi hep birlikte düşünelim.

Miyadı dolanları,  detoks yapalım,  yaşam raflarımızdan kaldıralım.

Çok emin değilsek, yazlık kışlık muamelesi gibi davranalım, kimini sandıklara, kimini diğer sezon çıkarmak üzere.

Hala kıymetli olduğunu düşünüyorsanız naftalinleyip öyle kaldıralım, 

yahu çok kıymetli ise bir daha tarihine bakın, belki yanlış basılmıştır, matbaa hatasıdır, bir iki ay geçtiyse büyüklerin yaptığı gibi acık daha kullanmayı deneyin olmazsa, yok eğer tadı bozulur , kabak tadı verirse o zaman bir daha değerlendirirsiniz.

Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, öyle insanlar var ki asla son kullanma tarihleri yok. 

Sürekli yenilenip geliştiriyorlar kendilerini, oku oku bitmeyen kitap gibiler.

Onlarsız kalmamanız dileğiyle...

Kalın sağlıcakla...

G.Banu KOCATEPE
Nisan 2013-04-01





Yorumlar

Popüler Yayınlar