HAYAT AĞACI

Yaşam(Hayat) Ağacı kavramının kökeni, eski çağa kadar uzanıyor. Türklerin hayat ağacı sembolünü gördüm ve vuruldum.

O kadar özerk, kendine özgü ki, boşuna taklit ediyoruz diğer ülkeleri ; biz başlı başına özel insanlarız. 

Ağaçta; dünyayı ortasından rahim şeklinde (ana rahmi)  bir tema ile öte aleme bağlayan, ve yıldızlara ulaşan bir sembol kullanılmış.

Ne şamanizmde var, ne de diğer dinlerde.

Biz bulmuşuz biz yaratmışız ve devam etmiş. Öncü olmuşuz.

Ağaç bizler için kutsal. 

Köküyle, dalıyle, ürünüyle, bize neler anlatıyor neler.

Psikolojide bile testlere malzeme olmuş, kimi teste anneyi betimliyor, kimisinde hayat enerjinizi.

Adı üstünde hayat ağacı.

Dileklerimiz için bile onu kullanmadık mı? Dilek ağaçları. Üzerlerindeki çapıl çupullarla eğildi büküldü ama umut bağladı. Dileklerimizi rüzgarın sesiyle birleştirip ulaşmasını istediğimiz diyarlara götürmedi mi? Kimisine koca, kimisine hoca, kimisine para, kimisine pul oldu.

Çoğumuz ağaç gibi yaşarız hayatı, olduğu yerde duran, rüzgarlara fırtınalara rağmen orada kalıp kök salan,  dalları ile kolları ile yaşamı ve sevdiklerimizi sarmaşıklar gibi sarmalayan , kollarımızı bazen dolduran , bazen boşaltan ;

koca çınar ağacı gibi dimdik durabilen, söğüt ağacı gibi gölgemizden yararlandıran, çam ağaçları gibi nefes arttıran, huş ağacı gibi bazen rahatsız eden, polenlerini döken,

her birimiz ağaç gibi değilmiyiz yaşamda, tıpkı hayat ağacı gibi.

Yeniden doğar yeniden karışırız bu yaşam denen döngüye,  sonunda kimimiz kalem kimimiz kağıt oluruz belki.

Ruhlarımız bu hayatta kalır bedenimiz kereste, odun, kağıt , kalem  olsa bile.

Hatıralarımızda bedenimize kazılan yazılar gibi anılar kalır.

Bazen kalp içinde bir sevgili, bazen öte alemi seçmiş bir dost, ya da uzak diyarlardaki evlat...

Bizle birlikte...

Sonsuza kadar,

Yaşamınız dilek ağaçları gibi renkli, meyve ağaçları gibi bereketli, çınar ağacı gibi dayanıklı, selvi ve söğüt ağacı gibi faydalı, uzun ömürlü olsun.

Sağlıkla, sıhatle dolsun.

G.Banu KOCATEPE

Nisan 2013