GÜLE GÜLE ŞEKERİM...

Sana veda etmek ne kadar zor biliyor musun? Gözlerimi almaktan alıkoyamadığım Pırıl pırıl beyaz ışıltılı tenini düşündükçe içim sızlıyor.

Ama her güzel birliktelik gibi, bizimde seninle ilişkimiz bitmeli şekerim.

Anlamaya çalışmalısın.

Kararıma saygı duyacağını biliyorum şekerim.

‘’Pilates eşittir haçlı seferi’’ isimli blog yazımdam sonra aldım , bu , bundan sonraki seviyeli ilişki kararımızı.

Sen o güzel, cazip, engelenemez görüntünün altında !!! bana neler neler yapıyorsun aşikar. Herkes anladı ama ben anlayamadım şekerim.

O halde ayrılmalıyız be şekerim. Herkes kendi yoluna şekerim.

Sen yeni kurbanlarının canını gizli gizli yakarken, ben sensizliğimde acılar içinde olsam da, daha sağlıklı bir vücuda, dingin ve konsantrasyon dolu bir beyine, vicdan azabı çekilmeden giyilecek 38 beden pantolonlara, taytlara, elbiselere kavuşacağım.

O güzel görüntünün altında,  içimi zehirlediğini bile bile , gözünün içine baka baka sürdüremeyeceğim bu kırkı iki yıllık mutlu ve mesut ilişkimizi. 

Nayır Nolamaz deme şekerim, bitti.

Bir müddet gözümün önünde, mutfak raflarımda, ofisimde seni hiç bir şeklilde görmeye tahammül edemem. Şimdi değil şekerim. Artık seni, hatıralarımda, bir armudun içinde, bazen muz ile hatırlayacağım. O kadar, daha fazlası yok.

Belki insülin direnci, tip 2 diyabet, obezite gibi dertler ertesi , bir gün bir yerde karşılarız.Kim bilir?

Yolun açık olsun, güle güle  şekerim.

NOT: Buradaki ‘’şekerim’’ , metafor yaratılmadan, direk kendisine ithaf edilerek kullanılmıştır.Hani şu iki kesme şekerin bir dilim ekmeğe eşdeğer olduğu, bize geçici endorfin sağlatıp, kandırıp, sonrada yağ olarak dönene şekere...

G.Banu KOCATEPE

Ekim 2013