KILIK KIYAFET KAOSU :(
Bugünlerde
bir Kılık kıyafet tartışmasıdır gidiyor. Artık gündemi değiştirme telaşı mı
dersiniz, acı gerçekler mi dersiniz, sizlerin bileceği iş. Ama benim tahammül
sınırımı zorladı, üzdü, gerdi, şaşırttı. Zira kıyafet devriminden bu yana
seneler geçti.(25 Kasım 1925)
Medyadaki
haberlerin ilki herkesin dikkatini çekti. Dekolteli spiker olayı. Yayıncılar,
kanal, ahali,baş danışman !!! derken olay büyüdü büyüdü, içler acısı hale
geldi.
Arkasında
işinden atılmış bir spiker, ezik bir kanal, ikiye bölünmüş, başka derdimiz
kalmamış gibi didişen insanlar kaldı. Bakanın , nam-ı diğer baş danışmanın sanki
daha önemli işi yokmuş gibi, herbokolog olması da cabası. Susup işini yapsa
idi, daha çok saygınlığımızı kazanırdı. Böylesine eskiler ‘’bok yedi başı’’
derler ya, tipik bok yedi başı vakası…
İkinci
olay fazla göze sokulmasa da biz çok okuyanların dikkatini çekmiştir. Adana
Devlet Tiyatrosunun bir oyununda kadın oyuncunun gece sahnesinde içine giydiği
tayt birilerine dert oldu. Hooop yeni bir kılık kıyafet kaosu.
Şikayetler
edildi, kadının basma şalvar giymesine oranın İta amirleri !!! karar verdi. Bir
bok yedi başı da orada çıktı. Oyunun ana fikrine takılmak yerine kadının
giydiği tayta odaklanan ‘’Eğitimlinin’’ yakınlarında dolaşmamakta fayda var. Mazallah
her şeyden etkilenebilir.
Hassaslar
var aramızda malum, ama adil olmak eşitlikçi
olmak bu olmamalı.
Üniversite
Rektörlüklerine geçenlerde bir yazı geldi. Kılık kıyafet yüzünden atılan
personel ya da öğrenci olup olmadığı soruluyordu yazıda. Sorunun içeriği çok
açık aslında, baş örtüsü yüzünden işine gelemeyenlerin mantığı sorgulanıyor. Doğruda
yapıyorlar.
Kimse
kılık kıyafet yüzünden işinden olmamalı, ama böyle çelişkide yaşatmamalı.
Baş
örtüsü yüzünden işe alınamayan hanımlar gibi, sırf kendi seçmediği halde
sponsor firmanın önerisi ile kıyafet giyen ‘’dekolteli’’ bazılarına göre
dekolteli sayılan hanım arkadaşımızda işinden olmamalı. Ya da bir sapık tahrik
oldu diye içliğin şekline başka cinsiyetli birisi karışmamalı. Eksik etek
zihniyeti çok gerilerde kaldı, beyinler eksik olmasın.
Vebal
almak günahtır. Din kisvesi altında yaparken, bu nüansa da dikkat edilsin rica
edeceğim.
Ayrıca
kadının fark yarattığı bu modern dünyada, hala don ile uğraşmak, ya da
dekolte ile uğraşmak , hele ki Eğitimli insanların bunu yapıyor olması,
utandırıcı.
Bırakın
bu işleri, rahatlayın ki, herkes demokratik ülkede özgürce kafası ile beyni ile
çalışsın, işini yapsın.
Her
koyun kendi bacağından asılır diye düşünün, oto-kontroller devreye girebilsin.
Rahatsız
olan, bakmaya cesareti olmayan, kanal değiştirir gibi ülke değiştirsin.
Lütfen,
Cinsiyet
ayrımının olmadığı, küçük kız çocuklarının evlenme zorunluluğu olmayan illerin
çoğaldığı, berdel'in kalktığı, terörün bittiği, özgürlüğün olduğu güzel günlere,
Sevgiyle…
G.Banu
KOCATEPE
12
Ekim 13
Yorumlar
Yorum Gönder