ALGI
Geçenlerde bir arkadaşımla duruşumuzu, algılanışımızı konuşurken,
aslında çok önemli olan, göreceliğin kalesi olan ‘’algıyı’’ es geçtiğimi fark
ettim.
Sebep herkesi kendim gibi zannetmek...
Sözlük anlamı ile Algı: Bilginin alınması, yorumlanması,
düzenlemesi olarak belirtilmiş.
Fakat bilgiyi alırken
o kadar çok detay ve kriter var ki, o nedenle Algıda değişkenlik, seçicilik
gibi kavramlar çıkmış.
Algı ile o kadar değişik görseller var ki, az önce
araştırırken bir kez daha vuruldum.Örneğin;
bu resmi herkes farklı
görebiliyor.Kocaman bir F harfi görende var,Siyah beyaz ayrı yüz görende, iki
siyah parçayı ayıran beyaz hareyi görende...
O halde neden hak etmediğim muameleler de hala şaşırıp,
üzülüyorum.
Hemen farkındalığımı devreye sokup, rahatlattım kendimi.
Ne yazık ki çoğumuz iş yerlerinde farklı algısı olan insanlarla
çalışmak durumundayız.Kendimizi paralasakta, sorgulasakta bu değişmeyecek.
Ne yapmalı, F görenler hayır bu f diye mi yırtınmalı, iki
ayrı yüzü görebilene.
Tabi ki hayır.
Fakat geçinmeye gönlünüz var ise, ki burası üstelik birde iş
yeri ise, daha objektif olmak, duyguları karıştırmadan yorumlamak gerekiyor
ise, biraz daha kürek çekmek şart oluyor.Üstelikte bu faklı algı sahibi, sizin
üstünüzdeki kişi ise, her dediğinizi farklı alıp, süzüp değerlendiriyor
algılıyor ise, aynı benim gibi, o zaman vay halinize.
Bu hafta böyle bir olay yaşadım. Resmin her tarafından
bakmaya çalışıyorum.Belki atladığım bir yer vardır diye.Bir türlü huzuru
bulamıyorum.Resmi terste çevirsem, düzde çevirsem, siyaha beyazda baksam, aynı
noktaya gelemiyorum.Onun için yazıyorum.Yaz yaz yaz...
Keşke muhteremde benim gibi, farklı yönlerden irdelese
resmi, ama lüzumsuz ve boşa bir bekleme olur benimkisi.
Ne diyelim, algıya yükleyelim sorunluları...
Bakış açılarını değiştirebilecek esneklik, farkındalık
dileyerek.
Sevgiyle...
G.Banu KOCATEPE
Mart 2014-03-14
Yorumlar
Yorum Gönder