EY AŞK!



Kadın , son günlerde iyice içine kapanmıştı. Gözlerinin altı çökmüş , zayıflamış ve oldukça keyifsizdi. Mide bulantıları da artmıştı. Aslında son derece alımlı bir kadındı. Neşeliydi, kendine bakardı. Bakımlı olmak onun için bir eğlenceydi. Hayatı ve kendini severdi.

Ne olmuştu ona son günlerde , ruhu kara kışlarda dans ediyordu. Bu değildi hayattan ve ilişkisinden beklediği. Ne güzel başlamışlardı bu sevdaya. Her zorluğa rağmen. Nerden bilirdi adamın bu kadar değişeceğini. Senin için her şeye göğüs gererim diyen adam , bam başka bir insan olmuştu.Artık onu tanıyamıyordu güzel kadın.

Adamın hali vakti ,işi gücü yerindeydi. Son birkaç yıldır şirketinin mali buhranları ile uğraşmanın dışında keyfi yerindeydi. Uzun boyluydu. Gözlerinin içi gülerdi. Hayata ciddi bakmasına, olayları çok ciddiye almasına rağmen içindeki çocuğu öldürmemişti sanki. Az konuşur ama konuştuğu zaman ağzından bal damlardı sanki.
Gerçi son zamanlarda hiçbir şey konuşmaz olmuşlardı. Adam sadece işine odaklanmıştı ve krizi aşmaya çalışıyordu. O da içine kapanmıştı. Biten bir şeyler vardı.  Ama kendilerine bile  itiraf edemiyorlardı. Tükenmişlerdi.

Kadın tüm bunları düşünerek, geçen sene coşkuyla taşındıkları evin verandasına çıktı. Rüzgar uzun kumral saçlarını adeta okşuyordu. Birden ürperdiğini hissetti ve şalına sarındı.  Bu gece işten geldiğinde adam, onu , eskisi gibi karşılayacaktı.  Uzun uzun konuşacaklardı. Tıpkı eski günlerdeki, ne güzeldi eskiden muhabbetleri, saatlerce telefonda konuşur. Evde kaldıkları yerden hiç konuşmamışlar gibi devam ederlerdi. Oysa şimdi…
Kadın iç çekerek içeri girdi. Akşam için hazırlık yapmaya karar verdi.  Mahzendeki şarapları aklına geldi. Evet bu gece onun için çıkaracaktı i ilişkileri gibi eskimiş şarabını…

Hamile olduğunu bu gece söyleyecekti. Kim bilir ne kadar çok sevinirdi adam. Belki evlenmek bile isteyebilirdi. Senelerce bunun için çırpınmamışlardı. Onca tedavi, onca emek, onca bekleyiş. Kesin ona benzeyecekti bebekleri. Onun gibi gözlerinin içi gülecekti…
 
Kadın hep böyle hayaller kurmuştu.

Bu gece çok güzel olacaktı. Kadın bunu hissediyordu.

Akşam olmasına çok az kalmıştı. Hemen girip duş aldı. Vücudunun en uç noktasına kadar losyonlarını sürdü. Parfümünü sürdü. Saçlarını kuruttu. Onun bir zamanlar en sevdiği iç çamaşırlarını hazırladı.
Birden uzun zamandır birbirlerine delice sarılmadıklarını fark etti ve hüzünlendi. Neler olmuştu onlara. Şunun şurasında sekiz yıldır birlikteydiler. Belli zamanlar da  bir takım problemleri olmuştu ama hepsini baş başa vererek aşmışlardı. 

Neyse bunları düşünmek istemiyordu kadın.

Koşarak mutfağa girdi ve adamın sevdiği yiyeceklerden oluşan bir masa hazırladı. Mumları yaktı ve işte her şey istediği gibi hazırdı.  Birden heyecanlandığını hissetti. Sanki bebekte heyecanlanmıştı, Birden karnının içinde onu hissetti ve gözlerinden bir damla yaş aktı. Her şeye rağmen mutluydu. Aşacaklardı bu sönük günleri… Eliyle karnını sevdi ve ona söz verdi, ne olursa olsun iyi bir anne olacaktı. Tüm bunları düşünürken başının döndüğünü hissetti birden her yer karardı…

Kendine geldiğinde ve gözünü açtığında bir hastane odasında yatıyordu. Adam Oradaydı. Baş ucunda, elini sımsıkı tutmuştu kadının… ve gözleri çakmak çakmaktı. Endişeliydi.

Kadın gayri ihtiyari eliyle karnını tuttu ve gözlerinden bir damla yaş aktı.

G.Banu Kocatepe
Aralık 2012

Yorumlar

Popüler Yayınlar