YETMİŞLER VE ÇOCUKLUĞUM


Bugün oğlumla oradan buradan sohbet ederken bir anda sohbetin konusunu çocukluğumun  anılarının oluşturduğunu fark ettim. Ve içim özlemle doldu. Sanki o yıllara döndüm.Ne güzel yıllardı o yıllar.

 

Anılara bakarsak biz 70 kuşağı çocukları, şimdi ki çocuklara göre bazı konularda şanssızdı. Çoğu konularda ise şanslı.

 

Mesela bizlerde şimdikilerin aksine acayip anne baba korkusu vardı. Otoriteyi bilirdik ve ona göre davranırdık. Eğitimli eğitimsiz fark etmez yaramazlık yaparsan bedelini öderdin. Bazen totona bazen kafana.Allah ne verdiyse.Hiç te aptal olmadık,kafamızda çalışıyor valla.

 

Anneler o gözlerini şöyle bir devirirlerdi ve melül melül bakarlardı, bizler mesajı alırdık. İstersen alma. Ağızın açılmasına gerek olmazdı. Ya da önemli bir konuda karar verecekleri zaman babana da soralım dediklerinde,  o konunun kapanmış olduğunu bilir, itiraz etmez, sorgulamaz devam ederdik.

 

Nerede şimdikiler. İster gözünü devir ister başka tarafını hikaye…Kızmaya kalk,kapı gibi dikilirler karşına.Eeeee nede olsa sorgulayan çocuklar yetiştirdik.

 

Misafirliğe mi gittin? Tabii gidebilirsen. Uygun görürlerse, öyle lafa karış,fazla konuş, o gözler pörtler,olmadı anlamadın  işaret parmağı sadece hafifçe sallanır, Allahhhhh…

 

Şimdikilere salla parmağını o sana el hareketi çekmezse namerdim. Birde utanıp, özür dilersin.

 

O yıllar da karne getirmenin bir ritüeli vardı. İyi bir karneyse konuya komşuya gösterilirdi. Onlarda hıyar gibi bakmaz, üstüne düşeni yaparlardı. Karne hediyesi vardı.Ama şimdikilerin abuk pahalı bir türlü tatmin olmadıkları hediyeleri gibi değil,güzel bir kitap mesela.

Ne sevinç yaşardık.Küçük şeylerle mutlu olmayı böyle öğrendik biz.

 

Şimdikilerin karne notları mesaj ile geliyor. Kara kara hediye düşünüyorsun. Bütçene uygun bir hediye bulup,artık kartla olmadı borçla, korkuyla senden çıkıp seni beğenmeyene takdim ediyorsun.

Ya anne yaaaaa edaları ile başlıyorlar. Bırak cep telefonunun en son modelini,araba alsan beğenmez bunlar.

 

Aptal küptel çocuklardık biz 70 kuşağı. Televizyonda bir kanal vardı. Dallas en büyük keyfimizdi, Orda öğrendik,entrikaları maalesef.Ev oturmaları vardı. Konu komşu vardı. İyi bir arkadaşın varsa acık kendini geliştirirdin. Ya da kitap okumayı seviyorsan.

 

Büyüklerin , yaşlıların tecrübelerine binayen saygın olduğunu düşünürdük. Saygınlardı da efendilerdi, şimdiki Hüseyin Üzmezler falan yoktu o devirde. Sokaklarda oynardık, hava kararıncaya kadar. Bayramları severdik.Yıl başı ağacımız yoktu belki ama yeni yılı heyecanla beklerdik.Maddi sevinçlerimiz yoktu.Cep telefonumuz,laptopumuz yoktu.Bir mendil ve bir çorapla mutluyduk biz.

 

Ya şimdikiler.

 

G.Banu KOCATEPE

 

 

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar