YÜZLEŞTİM KENDİMLE...



Uzun zaman sonra dün gece kendimle muhasebem vardı. Uyku girmedi nedense gözüme. Sanki bir şeyler dürtüyordu beni, içimden düşündüğüm kendime bile itiraf edemediğim duygular su yüzüne çıkmak için debelenip duruyordu. Önce herkes gibi , kendi ile hesaplaşan herkes gibi direndim,yok saydım.
İç sesimin can hıraş çığlıklarını duymazdan geldim. Ne yapmalıydım bilemiyordum, susmuyordu lanet olasıca iç ses, yaramaz çocuk misali; içerde kendi ile mücadelesi vardı sanki. Dışarı çıkmak, zehrini akıtmak istiyordu. Bu kıyam denen yıl ile alakalı olmalı, yapan,yıkan,fark ettiren kıyam.
Tuhaf bir şekilde hırçınlaşmıştım gün içinde. Hem kendime hem çevreme hayatı zehir etme arzusu, deli gibi kemiriyordu içimi, benim gibi şeker bir kadın neden yapıyordu bunu, işte bu duyguyla yüzleşmeliydim. Kendimle baş başa yatağın içinde debelenirken fark ettim yüzleşmek zorunda olduğumu. Yüzleşmeliydim çünkü kimseye söyleyemezdim içimdeki deli kıskançlık duygusunun beni bu hale getirdiğini. Durup dururken ağlama nöbetleri, en sevdiklerine bile tahammül edememe. Bunlar sadece dışarıdan görünenler, ya içerde kopan fırtına…

Evet sonunda hesaplaşacağım, kendime ve sevdiklerime zarar veren bu duygum, uzun zamandır beni yoklamayan hatta bende olmadığını sandığım kıskançlık duygusu idi. Kıskançlık konusu açıldığında çevreme psikolog edası ile ahkam kesen ben (herkeste bu duygu vardır arkadaşlar önemli olan kontrol etmektir.) şu an onun ateşimde kavruluyordum. Kontrolü kaybetmiştim gün içinde. Ne olmuştu çakma psikolog Banu’ya…
Nihayet huysuzluğumun sebebini bulmuştum. Sebep bulunduktan sonra çözmek kolaydır. Hepimiz insanız. Duygular insana aittir. Gurur yapıp örtmek yerine ortaya çıkarabilmek erdemdir. Hatta kıskandığın kişiye söyleyebilmektir. Aksi için deli gibi rol yapsan da.

Kıskançlığım, iş arkadaşıma, başarılı birine, güzel bir kadına, akıllı bir dosta değil, hayat arkadaşımı kıskandım hem de deli gibi.  Onu ne kadar ÇOK sevdiğimi düşündüm ve fark ettim bir kez daha.  Elimden uçacakmış gibi geldi.  Ölümden neden korktuğumu düşündüm. Onsuzluktu aslında korkum.
Artık huysuzluğumun sebebini biliyorum. Ama başka güzelliklerinde farkına vardım. Yüzleştim ve hesaplaştım bu duygumla. Muhasebe yaptım kendimle.

Baş edebilirim çünkü kendi yarattığım bir duygu. Ortada bunu hissetmem için gereken bir şey yok. Öz güven problemi değildi benimki, tamamen ona olan aşkım. Bunu biliyorum.

Bazen bu hesap kitap işini daha sık yapmalıyız. Kendimiz için, bunlar bizi biz yapan özellikler. 

Önemli olan kabullenmek ve seviyesini ayarlamak.

Seni Seviyorum Kemal…

G. Banu KOCATEPE
Ocak 2013

Yorumlar

Popüler Yayınlar