ANASINA BAK, KIZINI AL, HER KIZ ANNESİNE ENİNDE SONUNDA BENZER...

Kız çocuklarının anneyi rakip olarak gördükleri dönem dışında (elektra kompleksi) hemen hemen hepsi, eninde sonunda anneye benzer(miş).


Benim içinde geçerli. Ne de olsa kız çocuğuyum.

Yapmasını eleştirdiğim ne varsa, bakıyorum , izliyorum , gözlemliyorum aynı annem gibi davranıyorum.Öğrenilesi bir şey mi, iç güdüsel mi çözemiyorum. Ama yapıyorum.

Ön tekerlek nereye, arka tekerlek oraya misali.

Kardeşim ve bana söylendiği ( ki o dönemlerde çok gülerdik) şekilde oğluma söyleniyorum.

Bakış açım gün geçtikçe ona benziyor.

Davranışlarımın bir çoğu gibi.

Uzun zaman sonra görenler, annene çok benziyorsun dediklerinde önceleri şaşırıyordum. Çünkü annem boylu boslu kadındı ben ise ufak tefek. Korkusuz bir yürüyüşe sahipti, ben ise ürkek. Neşeli bir yüze sahipti ben ise daha sert. Ama sanırım doğru. Haller hareketler bir müddet sonra çıktığınız yere ihanet etmeden o toprağın  huyunu suyunu taşıyor.

O halde ne mutlu bana. Çünkü annem herkesin benzemek isteyeceği nefis bir kadındı. Hamarat, merhametli, misafirperver, akıllı, pozitif, cömert, fedakar, eğlenceli, tarafsız ve adil. Eeee derdim ne o zaman. Sanırım sonunda hasta olup gitmekten korkuyorum.Yoksa ona benzemek bir şeref.

Hamaratlığından bahsettim ya, ekonomik tasarruflu kadındı. Benim beceremediğim bir özellik. Kışlıklarını yazdan yapar, depolar hem sağlıklı hem ekonomik bir mutfağa sahipti. Öldüğünde buzluğu ağzına kadar dolu idi. Domatesler, bamyalar, yapraklar, mısırlar, fasulyeler, vişneler vs. Onları boşaltırken içimiz acıdı. Yemek nasip olmadı diye. Kendi kendime çok kızdım. Neden uğraştı diye. Onlarla uğraşacağına gezip toz saydı, eğlenseydi, felekten günler geçirseydi diye. Planlar programlar işe yaramıyor. Varsın yemeseydik sağlıklı ekolojik fasulyesini. Dedim ya hamarat kadındı,boş oturamazdı.Konuya komşuya yardım eder, tarhanalar yapar, tam İstanbul hanımefendisi idi ama Anadolu kadını gibiydi. Dikiş, nakış, dantel, hanımlık kadınlık on numaraydı.

Nereden geldin buraya diyecek olursanız o minicikken başladığım kendisini taklit olayım bilfiil aslına rücu etti. Küçükken kucağına oturur, rujundan kendime ruj sürer, topuklu ayakkabılarını giyerdim. Bir örnek giyinirdik. Fön mü çektirecek ondan önce otururdum masaya. Belli imiş aslında sonum. Boşuna yaptıklarını eleştirmişim.

Kaldığım yerden taklide devam. Malum sonbahar geliyor. Geçen hafta yapmayacağım dediğim domateslerden bende yaptım orduya yetecek kadar. Barbunyalar'dan dondurdum bir orduyu doyuracak kadar. Bugün kırmızı biberlerimde hazırdı buzluktaki köşelerinde yerlerini aldılar. Reçel var sırada. Benim jenerasyonun pek bilmediği işler ama ben yaptım. Yaptığında kızdığım halde.

Demek ki elektra kompleksi falan sadece 3-6 yaş arası değil.

Ruhumuza işliyor rekabet. Örnek oluyor sana ; ve ön tekerlek nereye, sen arka tekerlek oraya.

Nur içinde yat annem, buzluk doldu, artık yer miyiz, yemez miyiz Allah bilir.

G.Banu KOCATEPE
Ağustos 2013





Yorumlar

Popüler Yayınlar