GUGUKLU SAAT :) GUGUKKKK



Guguklu saat;  kaldı mı günümüzde bilmem ama, hayalimde canlandırıyorum. Anneannemim evi geliyor gözümün önüne, saat başı guguklayan bir guguklu saat.

Çok renkli bir kuşun çıkıp saati haber vermesi.

Bizim zamanımızın eğlencesi ( yetmişler ),

Şimdikiler gibi değil imkanlar, ne yaparsınız.

Guguklu saat; Hani önceleri çok hoşunuza giden, çıksın diye beklediğiniz, saat başlarını iple çektiğiniz, çocukluğunuza dair anılar.

Bir müddet sonra kanıksayıp sıkıldığınız, susması için dua ettiğiniz guguklu saatler.

Bazı insancıkları aynen ona benzetiyorum. Bir nevi guguklu saat. Saat başı çıkıp kendini gösterme derdinde. Özellikle toplantılarda, konu onunla alakalı değilse bile, gugukk, maksat muhabbet olsun. Hayır bunlar pillede çalışmadığından pilleride bitmiyor.

İlk başta aman ne donanımlı , maşallah her konuya vakıf diyorsunda, bir müddet sonra o kuşu oradan çıkarır gibi kafasından sıkıp susturmak,  atmak istiyorsun.

Yeter sus artık sus diye haykırmak geliyor içinden.

Halbuki ağırbaşlı bir duvar saati olsa. Heybetli bir şekilde, fiyakalı sadece görevini yapsa. Baş köşede. Ağır metalden yada tahtadan olsa materyali. Metafor yarattığımız guguklu saat gibi ‘’kalas’’ olmasa yani. Bazen ding dong yapsa, altı saatte bir mesela, çeyreklikleri hatırlatsa, yeri gelince.

Ama yeri gelmeden sussa, dingin, sadece saat olsa.

Sadece saat...




Yorumlar

Popüler Yayınlar