KATİL KİM?
Yoğun
bir iş günü ertesi, eve girip, kırmızı rahat koltuklarıma attım kendimi. Yorgunluğun
bile tadını çıkarmak, çıkarabilmek lükstür diyerek.
Ergenus;
az sonra öfleye pöfleye eve girdi. Dalaşmaya yer arayarak, yaş özelliği nede
olsa (mecburrrrr) atarlı bir bakış atıp, usulen bir merhaba dedikten sonra ,
-hadi
anne karaoke yapalım dedi.
Şaka
gibi oysa ben değil karaoke, ezan okuyacak modaydım yorgunluktan.
Neyse
uzlaştık, biraz onun istediği oldu , biraz benim.Ezan okumadım tabii, haber
izlemeye ikna ettim.
Açtık
haberleri, katil kim modunda bir program, tüm haber kanallarında baş köşede. Gayet
sıradan bir hatunun on beş gündür kocası aranıyor. Derken flaş flaş flaş, katil
kadının dostu çıkıyor. Kadın ve dostu birlikte planlamışlar, iki kelimeyi bir
araya getiremiyorlar, hem suçlular hem güçlü, bir plan yapıp,adamın icabına
bakmışlar. Son derece alışık olduğumuz ahber türlerinden , alışık olmadığımız
konu ise, kadının on beş gündür bir kanala çıkıp,zırıl zırıl ölen koca için
ağlaması, dostununda aynı kanaldaki programda izleyici olması.Gelde Cem Yılmaza
katılma, hani bizler marjinaldik.
Oldu
mu sana yemek saati, evde iki adet diyabetli yakışıklı var. Eşim ve babam. Her
ne kadar kendilerinin raporlu ilaçları olmalarına rağmen şeker hastalığı
olduklarını kabul etmeseler de, Allah ne verdiyse, diyabet falan hak getire tüm
yemekler silinip, süpürüldü ve yemek
faslı bitti.
Sonra
evin hatunu ben deniz, sanki o yemekler yenmemiş gibi, çayı demledim. Standart
Türk ailesi, çaysız olmaz diyerek. Çayın yanına tatlı lazım değil mi? Kabak
tatlısı, kadayıf dolması ve kurabiyeden oluşan birer tabak hazırladım. Çay
yapmakta ki hedef, akşam yemeğini bastırmasıydı. Bastırmasıydı da bu tatlılar
ne şimdi, hem de adamlar diyabetli.
Bir
anda o katil kadın geldi aklıma,sanki benim bir farkım varmış gibi, belki benim içinde de bir katil var.Adamları
öldürmek için yapıyorum kim bilir?
İçimdeki
katilin sesini duydum, önce kabak tatlısını, kadayıfı, kurabiyeyi yesinler, bu
seferde gebermezlerse, gelsin fare zehiri diyordu sanki…
Haber
izlerken bir daha, el alemin katil
kadınlarını ayıplarsam ne oluyum. Bence bu da başka bir cinayet ceşidi…
Banu
usulü. Yedire yedire, patlatacağım adamları.
Kedim
Lokum’un bile mamaları Divan Oteli açık büfesi gibi. Bir tabakta balık,
diğerinde tavuk, süt, yaş mama derken dizi dizi inciyim tüm mamalar sıralı. Hayvancağızımın
göbeği yere değiyor zavallıcığın.
Korkun
benden…
Ahmet
Ümit diğer kitapta benden bahsetmezse namerdim.
Sevgiyle…
G.Banu
KOCATEPE
Kasım
2013-11-12
Yorumlar
Yorum Gönder