AKLIMIN İLK MİSAFİRİ

Sabah sanal alemde görür görmez bayıldım bu cümleye.’’Aklımın ilk misafiri’’ patenti, şeker, dobra, eğlenceli, hayatı doya doya yaşayan Ezgi. Akıl ve neşe kutusu benim gözümde.

Aklın ilk misafiri olmak, aklın sahibi için ne kadar istenilebilir bir durum bilmiyorum ama misafir işte gelmiş bir kere. Buyursun gelsin diyerek başlayalım…

Bu eski bir sevgili büyük ihtimalle , çok özlenmiş belli ki, gelmiş sabahın köründe oturmuş beyninin güzel odalarına. Ne çok yaşanmışlık var orada, ah o beyin odalarının duvarları olsa da konuşsa .Belki uyumadan öncede oradaydı ilk değil son misafirdi kim bilir? 

Unutmak istersin bazen ; yaşanan onca güzelliğin,heyecanın bitişi derin sularda kaybolan gemi misali, bazen tekrar yaşamak istersin eski güzel günleri, ruhun med cezir yaşar.Git gel lerin ile mücadele edersin ve sabahın köründe gelir aklının ilk misafiri. 

Bu kısır döngüde bitecek elbet. Boşuna bitmedi kızım Ezgi dersin kendi kendine , gel gör ki misafir yerleşmeye meyillidir. Ne de olsa onunda hala aklı misafirliğini, evini,tenini,hayallerini  özlediği kadındadır.Onunda odalarının ilk misafirisindir.

Akıl sahipleri Unutmasın ki misafirin üç günden fazlası çekilmez.Sonra yeni gelecek yeniden bize aşkın ‘’’’ halini yaşatacak yeni misafirlere yer kalmaz.Ona göre toplasın pılını pırtısını çeksin gitsin akıl odasından.

Atalarımız ne demiş .‘’Misafir misafiri sevmez’’

Yeni misafirlere…

G.BANU KOCATEPE

15.01.2013