DİPSİZ KUYU EGO...
Freud'un sözüyle ‘’ego ‘’
şahlanmış bir at üzerindeki şovalye gibidir. İd ile süper egonun isteklerini
uzlaştırmaya çalışan hakemdir.
İyi güzel de neden bazısının Ego’su tavan yapmış. Şovalye, işi bilmiyor mu? Uzlaştıramıyor mu?
İyi güzel de neden bazısının Ego’su tavan yapmış. Şovalye, işi bilmiyor mu? Uzlaştıramıyor mu?
Ego’nun aslı çevreyle uyum ise, bu
yüksek Egolular o yüzden mi böyle davranıyor? Kavram karmaşası mı var?
Ego, ben ben ben demektir, bir
benliktir, kökünden gelen egoizmdir , bir ben bilirim’dir .
Öyle yüksek egolu densizler var ki, Şovalyelerinin aklı bir karış havada. İnsan şaşırıyor.
Sadece kendi bilenler, sadece
kendi düşünenler, sadece kendi yiyenler, gezenler, içenler, giyinenler, sevişenler,
örnekler çoğaltılır elbette…
Geçenlerde böyle birisi ile
muhabbet ederken fark ettim, yemekte pişirdiği balığı anlatıyordu. Ama ne mübalağa,
bir an için anlattığı balığı tasvirinden , içimden hiç görmediğimi ve yemediğimi
düşündüm. Sohbetin sonunda anlattığı balığın ‘’Palamut’’ olduğunu öğrendiğimde
Ego konusu aklıma geldi. Ne Şişkin Bir Egoydu bu…
Belki siz buna Ego ile ne alakası
var diyeceksiniz ama bu tiplerde bence Ego sorunu var. Şovalyeleri
dizginleyemiyor alt ve üst beyni.
Dikkatli bakın çevrenizde yok mu?
Bunlar siz anlatırken asla
dinlemezler, dinleseler de hikayenin arkasına hemen kendileri ile ilgili bir
olay döşerler. Tahammülleri yoktur. Başka kahramanlara, sadece onlar
kahramandır.
Onların işi,onların
arabası,onların evi,onların kızı,onların oğlu, onların torunu,onların
parası,onların zekası,onların aklı,onların onların onların…
Keşke Egonun bir fotoğrafı
olsaydı.Görür görmez anlasaydık.Bazen fark etsen de bir işe yaramıyor.
Onun şovalyesinin yanında senin
aklın, senin egon henüz seyis…
Umarım Freud’un dediği gibi bir
gün Şovalye işe yarar, dizginlemeyi öğrenir.
Kendileri de çevreleri de huzur
bulur.
Yorumlar
Yorum Gönder