SARILMAK

Ne güzel bir duygudur sarılmak. Sarmak sarmalamak…

Nedense çekiniriz duygularımızı ifade etmeden, oysa bazen çok geç olabilir.İçimizi derin pişmanlık kaplayabilir.

Sarılmak öyle anlam yüklüdür ki. Birbirine sadece sevgini geçirmezsin aynı zaman da  sarıldığın kişiyle aranda enerji alış verişi de olur.

 

Hepimizin ihtiyacı var sarılmaya,sarmalanmaya.

 

Şu an sadece sarılmaya ihtiyacım var,” dedim ona.
“İnsanlık kadar eski olan bu hareket,
iki vücudun kavuşmasından çok daha fazlasını ifade eder.
Sarılmanın anlamı şudur: Senden bir tehlike sezmiyorum,
yanında olmaktan korkmuyorum, rahatlayabilir,
kendimi yuvamda hissedebilirim, beni koruyan ve anlayan birisi var.
Bizde birine her isteyerek sarıldığımızda
ömrümüzün bir gün uzadığına inanılır.
Lütfen şimdi sarıl bana.'’

Poelo Cohello

 

Bu satırları okuduğumda yeterince sarılmadığımı hissettim. İçimi hüzün kapladı.

Gülşenin şarkısı geldi birden aklıma,gel sarıla sarıla uyut…Ne güzel sözler…

 

Yaşamadınız mı bu duyguyu, bir türlü uyku girmez gözünüze,eşinizin,sevgilinizin ya da hayat arkadaşınızın kollarında mışıl mışıl uyursunuz.Bebek gibi.

 

Zırıl zırıl ağlayan bir bebek düşünün kucağınıza alıp, sarmaladığında sesini kesiverir, duyguları doyar çünkü.

 

O halde neden kendimizi ve sevdiklerimizi aç bırakıyoruz. Neden doya doya sarılmıyoruz.

 

Yarının meçhul olduğu bu zamanda neden bir dosta, eşe, evlada,arkadaşa,sevgiliye,kardeşe,hayvan dostumuza,ebeveyne, can_ı gönülden sarılmıyoruz? Çok geç olmadan…

 

Haydi hemen ‘’Dört elle sarılalım’’ önce kendimize, sonra  hayata ve diğerlerine.

 

Sevgiyle

 

G.Banu KOCATEPE