KEFEN METRAJI...
Akıl
torbası , hayat arkadaşım, namı-ı diğer
eş ,koca,
Kemal Beyciğim, direnip direnip sonunda facebook’a
katılıp sanal alemin prensi olduğundan beri güzel sözler paylaşmakta.
Sanırsın
edebiyatçı.’’ Cenap Şahabettin’’ formatında, mübarek, nokta atışı yapmakta. Bugünkü paylaşımlarından
birinde ‘’kefenin metrajından’’ bahsetmiş. Çok hoşuma gitti. Son derece özgün. Metraj
kelimesini kullanması mesleğinden malum, ama bence nefis olmuş.
Hoşuma gitmesinin sebebi kefen ve metraj olayı değil,
olaya bakış açısı tabii olarak.
Ne
de olsa içinde ölümü barındırıyor. Hoşlanılacak bir durum olmamakla beraber, bu da
eninde sonunda her yiğidin başına gelecek. Ebediyet, sonsuzluk, bilinmeyen,
öte alem…
Bu hafta içi, Ağır Romanın Yazarı ‘’Metin Kaçan’’ seçti öte alemi,ne çok konuşuldu. Bazen unutmak istesek de, çevremizde sık aralıklarla yaşamasak ta, hayatın çarkı içinde koştururken, hatırlamak istemeyiz. Deve kuşu misali. Ancak gözümüze gözümüze sokarlar. Elbet bir gün yaşanacak bu doğal olayı. Tıpkı doğum gibi,bize sorulmadan gelişimiz gibi.
"Henüz bebekken "Dünya benim" dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,
Ölürken de aynı avuçların "Her şeyi bırakıp gidiyorum İşte!" dercesine apaçık kaldığını
Statü,
titr, anne, baba, iyilik, kötülük, zengin, fakir,yaşlı,genç,vs dinlemez ölüm. Gelir alır seni. Sonuçta
kefenin metrajıdır önemli olan. Bir metre karelik yer kadarsındır.
Onun
için zaman zaman bunu hatırlayıp, bir hoş
sada bırakabilmektir önemli olan.
G.Banu KOCATEPE
11.01.2013
Yorumlar
Yorum Gönder