BİYOLOJİK ANA!
GÜLSÜM ANA
Sabah göz yaşları içinde bir
haber izledim. Tatlı mı tatlı bir Türk Kadını. Gönlü geniş, aklı selim,
dirayetli, neşeli, pes etmeyen, fedakar ötesi…
Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde
kendi hastasına bakarken yapayalnız kimsesiz, bir arabanın kaçıp sakat
bıraktığı, hiç bir tarafı tutmayan başka
bir gence yardımcı oluyor.
Genç yaşadığı kazanın sayesinde
kötürüm olmuş. Filmlerdeki gibi. Hiç bir tarafı tutmuyor. Konuşamıyor.Tuvaletini
altına yapıyor.
Bizim dünya tatlısı anne hastanede
baktığı yetmezmiş gibi kimsesiz diye tutup evine getiriyor. Kendinde bir koca
ve dört çocuk. Tam dört yıldır misler gibi bakıyor. Biyolojik ana değil.
Bizim basına konu oldu geçti. Kimse ilgilenmedi Pargalı’nın boğulması kadar. !
Hikaye bundan sonra başlıyor. Bir
gün TV izlerken hasta oğlan Rusça konuşanlara tepki gösterip ağlamaya başlıyor.
Saçlar sarı, gözler mavi…
Bizim annede jeton düşüyor. Hemen
harekete geçiyor. Rus Basına haber gönderiyor. Veeeee inanılmaz bir reaksiyon.
Koca Rusları görsen zırıl zırıl ağlıyor adamlar. Duygu seli yaşanıyor doğal
olarak. Milletvekilleri kalkıp Türk usulü Ananın saygın ellerini öpüyorlar.
Basının sorularından bir tanesi; Nerden
buldun bu gücü ? Oluyor.
GÜLSÜM Ana ; Türk Devletinden
buldum.Türk Doktorlarından buldum.
Gel de DÖVÜNE DÖVÜNE ağlama…
Sözün bittiği yer.
İzlerken aklıma tek bir nokta
geldi. Burada ki adaleti beğenmeyip (BDP)İnsan Hakları Mahkemesine gidenler.
Duyun işte…
G.Banu KOCATEPE
OCAK 2013-01-24
Yorumlar
Yorum Gönder