PAMUK VE PAMUK İPLİĞİ
17
Şubat 2013 , Bugün nefis bir Pazar, ne planlarım vardı Pazar günü için.
Yazı
blogum da ve diğer sanal hesaplarımda kendimi
tanıtma kısmına hep koyduğum , paylaştığım, İNANDIĞIM gibi…
‘’Tanrıyı
güldürmek istersen ona planlarından bahset.’’
Sen
istediğin kadar plan yap, yukarda kinin dediği oluyor.
Bu
yazıyı yazmamın sebebi dün akşam geçirdiğim kaza, bugün belki hayatta
olmayacaktım.
Hayat
gerçekten pamuk ipliğine bağlı ve ölüm de pamuğa.
Bir
bakmışsın yoksun. Sen kendine konduramasan da. İstediklerini yapamamış olsan
da.
Kaldıysan
ne ala, pamuk ipliği felsefesi yapıyorsun.
Gidersen
de bir pamukla gönderiyorlar seni.
Yani
pamuk ya da ipliği.Bütün mesele bu.
Cumartesi
günü sevdiğim arkadaşlarımla öğlen yemeği yedik, kah güldük , kah ağladık , dertleştik
, eğlendik saat altı gibi dağıldık. Kafamda dönüş yolunda hala kendimin
gerçekleştireceğini sandığım program var. Arkadaşımı bırakacağım ve kardeşime
akşam yemeğine gideceğim. Nerde…
O
sadece benim planımmış.
Kurallara
uyarak kullandığım arabamızın içindeyiz iki arkadaş, kırmızı ışıkta durduk hala
sohbet halindeyiz. Oradan buradan, derken yeşil ışık yandı ve geçtik evet suçumuz sadece
yeşil ışıkta geçmek!
Yola
çıktığımda o deli gibi gelen taksi şoförünü gördüm ama artık çok geçti, inanılmaz
bir çarpışma…
Kendime
geldiğimde arkadaşım yanımda baygındı, tir tir titriyordum. O karşı arabadakiler de şok içindeydi, şoför ve acele
gitmesini söyleyen müşterisi, hayal meyal hatırlıyorum. Yaşadıklarımı o an.
Arabanın
dışına çıkmamızın imkanı yok, önce sakin bir şekilde arkadaşımı uyandırdım, ikimizde
de yoğun bir baş ağrısı fakat hala şoktayız. Bir sürü insan geliyor ama, ambulans gelmiyor. Bize soruyorlar ambulans
çağıralım mı diye.
Biraz
şoku atlatınca eşimi aradım, aklımda bin bir türlü düşünce,arkadaşıma bir şey
olur mu, çünkü baygın , beyin kanaması mı geçiriyoruz, neler oluyor,rüya
mı,gerçek mi?
Eşim
geldi o da heyecanlı şok oldu bizi o halde görünce önce hastaneye gittik, araba
ne halde kim ilgileniyor hiçbir şey düşünemiyorum.
Arkadaşımın
kafası yerinde değil gibiydi. Kendi ayaklarımızla özel hastanenin acil kısmına
gidip biz kaza yaptık , bize bakın dedik. Ve başladı prosedür,Allah kimseyi
düşürmesin.
Türkiye’nin
çok fırın ekmek yemesi lazım. İnsana değer gerçekten yok.
E-reçete
falanla olmuyor bu işler. Ağrıyan başımıza buz koymayı,tansiyonlarımıza
bakılması gerektiğini hemşireye biz söyledik. İnanılır gibi değil, müşaade
altına aldılar. Burada beyin cerrahisi yok isterseniz hiç başlamayalım siz
gidin buradan dediler. Bizde önce bir ilk yardım yapın dedik arkadaşımın
tansiyonuna bakıyorlar fakat hatırlamıyor,benim kafam şiş,bekleyin buralarda
dediler birazdan tekrar bakacağız kanama geçiriyor olabilirsiniz fakat tekrar
söylüyoruz burada beyin cerrahı yok. Yahu gitsek mi kalsak mı zaten iyi olsak
kararı veririz.
Derken
hastaneye polisler geldi, yaralanmalı kaza olduğundan ifade verdik şikayetçi
olmayın çok uğraşırsınız diyen memurlar var ifade de, şimdi düşünüyorum da
sadece kaza yapmak değildi şoka girişim sebebi bu ülkenin durumuydu. Yazık…
Bal
gibide şikayetçiyim,her baskıya rağmen.
Bu
ülkede adam gibi ölmek bile lüksmüş.
İfadeler
alındı, gittim alkol muayenesine çünkü onu yapan başka hastane , bunların
raporu olmuyormuş,çıkışımız yapıldı, her şey yolunda inanasak mı inanmasak mı
bilmiyoruz. Taburcu olduktan sonra gittik alkol muayenesine.Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi ne, ağzında
cakkıdı cakkıdı sakız ile karşılayan bir memur, sen iyi misin kötü müsün o anda
hiç kimse için önemi yok sadece yapmaları gereken prosedürü yapıyorlar. Muayene
öncesinde önce karakola gitseydiniz dediler sakin olmaya çalışıyoruz, kafamızın
şişi, kolumuzun morunu unuttuk, yanımızdaki aklı selim kişiler mantıklı bir iki
söz söylemiş olsa gerek aldılar muayeneye söylene söylene, yahu ağır yaralı
olsaydık ne olacaktı,yoğun bakımda mı olacaktı bu muayene,devletin polisi
yanında neden taşımıyor bir karış aleti,çözüm üretmek bu kadar mı zor.Alkol
kağıdını almamız alkollü olmamıza rağmen kolay oldu çünkü damadımızın tanıdığı
çıktı…Allah yüzümüze güldü.Yksa kaç saat beklerdik bilmem.
Evet
SIFIR alkol kağıdını alıp, tuttuk karokola, yeniden ifade vermeye. Karşı taraf
yalancı, kaskosu yok diye kılıf uydurma derdinde güler misin ağlar mısın?
Yalan
söylediği için mahkemeye çıkacağız. Umurumda değil, birde adalet mekanizmasını
görelim, şok üstüne şok iyidir.
Şaşkınlığım
şokum büyük, iyi tarafı çok şükür toprak üstündeyim, oğluma , eşime babama ,kardeşime,sevdiklerime
bağışladı yüce Rabbim. Bir sürü
sevenimiz varmış çok şükür. Herkes koşturdu yanımıza.Ne mutlu bize.
Sadece
Ülkem için üzgünüm, insanlığını kaybetmiş kişiler için üzgünüm. Gözünün içine
baka baka yalan söyleyenler için üzgünüm.
Eski
Sağlık Bakanı için üzgünüm. Ne üzülmüştüm görevden alınınca.
Boşuna
hakkınızı helal edin dememiş. !!!
Sağlıklı
günler hepinize.
Unutmayın
pamuk ve iplik olayını, güzel şeyler bırakalım bu dünyada.
G.Banu
KOCATEPE
17.02.2013
Arkadaşım ya büyük geçmiş olsun. Allah seni bize bağışlamış.
YanıtlaSilBacım ne şeker kadınsın,çiçeklere ayrıca teşekkürler :)
YanıtlaSil