SANCILI DOĞUM

Her yeni deneyim, öğrenim, oluşum doğum süreci misali, sancılı oluyor çoğu zaman. Sonrasında ortaya çıkan bebek ise, bu bazen bir iş, bazen hayatınızın akışı ile ilgili karar olabilir, tamamen sizin.

Sevapları ile günahları ile. Onu sahipleniyorsunuz. Ne de olsa o sancıları siz çektiniz.

 

Keşke bu durumlarda da duygusal sezeryan şansımız olsa diye düşünmeden edemiyor İNSAN, uyusak, uyansak, kesilse, biçilse ve bitse.Hiç hissetmesek. Her şey tamamlansa.

 

Ama o zaman o çabamızın emeğimizin karşılığını nasıl alırız?

 

Böyle bir çarkın içindeyim şu an. Ama bitecek az kaldı biliyorum. Dokuz ayı tamamladım topu topu on günüm kaldı şuracıkta, o ruh hali içindeyim.

 

Doğumların bazısı saatlerce sürmez mi? Hastaneler de doğum odalarını getirin göz önüne, volta atanlar, ağlayanlar, bağıranlar, sancıdan yüzü kıpkırmızı kesilen yüce anneler… Her desteğe rağmen tek başına…

 

Derken gün ışır, tüm sıkıntılar biter, işte gelmiştir dünyaya. Güzel yüzünü gördüğünüzde iyi ki yaşadım bu süreci dersiniz. Yalnız geldiğiniz bu hayatta yalnız başarırsınız bu sancılı doğum sürecini.

 

Biliyorum benim bu deneyimim de böyle olacak. Şu an gecenin dördü, kafamda bin bir türlü düşünce, tilkilerin kuyrukları birbirine değmiyor, o kadar büyük bir kaos.

Yalnız hissetsem de şu an kendimi , çok yaklaştım gün ışığına ve doğacak yeni bebeğe.

 

Sıkıyorum dişimi, bu süreç olgunlaştıracak beni. Yeni bir gün doğacak.

 

Sabaha az kaldı.

 

Ha gayret…

 

 

G.Banu KOCATEPE

Şubat 2013-02-05