PABUCU DAMA ATILMAK!



Pabucu Dama Atılmak atasözünün hikayesi; 

Osmanlı döneminde esnaf ve sanatkarların bağlı bulunduğu teşkilat, ticaretin yanında sosyal hayatı da düzene sokuyordu.
Kusurlu malın, malzemeden çalmanın ve kalitesiz işin önüne geçmek için de ilginç bir önlem alınmıştı. Bir ayakkabı aldınız veya tamir ettirdiniz diyelim. Ama kusurlu çıktı. Böyle durumlarda heyet şikayeti ve sanatkarı dinliyor. Eğer şikayet eden gerçekten haklıysa, o ayakkabıların bedeli şikayetçiye ödeniyordu.
Ayakkabılar da ibret-i alem olsun diye ayakkabıyı imal edenin çatısına atılıyordu. Gelen geçen de buna bakıp kimin iyi, kimin kötü ayakkabı tamir ettiğini biliyordu.
Böylece pabuçları dama atılan ayakkabıcı maddi kazançtan da oluyor ve gerçekten pabucu dama atılmış oluyordu.

Atasözü oldu geldi hayatımızın içine, hiç unutmuyorum, küçücüğüm dokuz yaşında. Annem heyecanla kardeşimin doğmasını bekliyor. Kendini  bilmez bazı Vasfiye Teyze kılıklı teyzelerden duydum ilk bu sözü. Banucuğum pabucun dama atılacak dediler bir iki tanesi. 

İçimdeki hüznü anlatamam.

Anneciğim bana izah etsede, acaba mı duygusu sardı o minicik yıllarda benlliğimi.

Hiç te öyle olmadı, kimsenin pabucu dama atılmadı, severek sevgiyle büyüdük.

Bazı sözler hak ettiği gibi kullanılmıyor. Gene kardeşi yeni gelmiş bir çocuğun yanında konuşulanlar. 

-Ah bu ilkler, Atalarımız boşuna dememiş, bilmem ne hanımcığım, ‘’anamın ilki olacağıma dağlarda tilki olaydım’’ diye...

Haydaaa bu ne şimdi, pabucumuz dama atılıyor, ilk olduğumuz için gene bir numara var. Kötü bir şey galiba. Ama anlayamıyoruz.

O yıllarda konu komşuda nerde pedogojik bilgi, işi Atasözleri ile götürüyorlar. Küçük bir çocukta yarattıkları med - cezirin farkında bile değiller.

Neyse ki insanlarda zamanla eğitim arttı, geliştirdiler kendilerini. Ama o yıllarda çocukluk geçirenlerde ne sıkıntı yarattılar. 

İlkler ayrı sıkıntı yaşadılar, ortancalar ayrı, tekne kazıntıları ayrı.

Her biri için olumsuz bir durum vardı.

Buraya nereden geldim, 

Pabucum hiç bir zaman bir yerlerde dama atılmadı. Doğruluk ve dürüstlükten yana olduğumdan. Olmam gereken yerde oldum.

Şimdi düşünüyorumda, ‘’doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar’’ sözünün arkasına sığınmadığımdan , hep doğrunun yanında olduğumdan bu durumdayım.

Kovulacak olsamda dokuzuncu köyden, atılacak olsamda dama, doğrulardan asla vazgeçmeyeceğim.

Hayatımdakilerde hep doğru insanlar olacak.

Eğri gemi,doğru sefer yapmayacak.

Kalın sevgi ile...

G.Banu KOCATEPE
Mayıs 2013




Yorumlar

Popüler Yayınlar