ARKADAŞIM
Arkadaşım, sözü ne güzeldir. Arkamı
yasladığım, arkamdan asla vurmayacak olan, aslına bakarsanız dosttan bile daha
manidar.
Eskiden Türkler,savaşlarda
arkalarını zarar görmemek için taşa verirlermiş, arka ve taş, kültürlerle
gelişip, arkadaş olmuş.
Gel gör ki, son zamanlarda herkes
birbirine ‘’Arkadaşım’’ diyor.
Bundan bir sene önce atıp tutuğu
adama bir bakmışsın Arkadaşım diye sesleniyor.
Kardeşim geçen sene sallıyordun, arkasından
matkapla darbeler atıyordun, ne oldu da, Arkadaşım oldu.
Herkes mi arkadaşın?
Sürekli değişiyor mu arkadaşın?
Evet sosyal olmak, kibar olmak,
insanlarla iyi ilişkiler içinde olmak önemli,
ama arkadaş özel olmalı, hitabı bile.
Aynı kişilerle arada tatsızlık
olsa bile, rengini ruhsarını değiştirmeden devam eden nitelikte olmalı.
Bu sene Can ile seneye Canan ile
değil,
Çok şükür hep tek rengim,
sevmediysem , ters gelen bir şeyler varsa asla menfaatlerim için ‘’Arkadaşım’’
olmuyor insanlar. Gerçekten yürekten sevdiğim için oluyor.
Karşılıksız, iyi günde de, kötü
günde de, ne güzel ki , üç beş can arkadaşım var.
Arkamı yasladığım,arkalarını yaslayan, benim olmadığım yerde bile beni savunacak kadar beni tanıyan.
Arkamı yasladığım,arkalarını yaslayan, benim olmadığım yerde bile beni savunacak kadar beni tanıyan.
Ağzımdan dolu dolu çıkıyor onlara
Arkadaşım derken, yürekten çıkıyor.
Çok büyük kötülük yapmaları lazım
, değişmesi için duygularımın, diğerleri gibi minicik olayda vazgeçmeden.
Ki benim arkadaşlarım aynı benim
gibi, ne mutlu.
Az olsun , öz olsun, can-ı
gönülden paylaştığın, derdinle dertli, sevincinle çoşkulu olsun.
Hep var olsun.
G.Banu KOCATEPE
Mayıs 2013
Yorumlar
Yorum Gönder