ACILARLA YOĞURULUP,DEM ALIYORUZ HAYATTA
yol
arkadaşım
gördün mü
duydun mu olup bitenleri
kıskanıyor insan bazen basıp gidenleri
yalnızlaşmışız iyice
üstelik de alışmışız
hiç beklentimiz kalmamış dosttan bile
korkular basmış dünyayı, korkular
şimdi bir semtin adı vefa
kutsal kavgalardan bile kaçan kaçana
anlaşılır gibi değiliz
tek bedende kaç kişiyiz
hem yok eden, hem de tanık
esaslı karmaşa
ben sana küsüm aslında
haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok
kime kızayım
nazım senden başka kime geçer
benim sensiz kolum, bacağım, ocağım yok
sen başka alemi seçtiğinden beri
ben o saniyede bittiğimden beri
dünya bildiğin dünya, dönüp duruyor
uzun uzun konuşuruz bir gün "son istanbul beyi"
ben sana küsüm aslında
haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok
kime kızayım
nazım senden başka kime geçer
benim sensiz kolum, bacağım, ocağım yok
yol arkadaşım..
nerdesin..
gördün mü
duydun mu olup bitenleri
kıskanıyor insan bazen basıp gidenleri
yalnızlaşmışız iyice
üstelik de alışmışız
hiç beklentimiz kalmamış dosttan bile
korkular basmış dünyayı, korkular
şimdi bir semtin adı vefa
kutsal kavgalardan bile kaçan kaçana
anlaşılır gibi değiliz
tek bedende kaç kişiyiz
hem yok eden, hem de tanık
esaslı karmaşa
ben sana küsüm aslında
haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok
kime kızayım
nazım senden başka kime geçer
benim sensiz kolum, bacağım, ocağım yok
sen başka alemi seçtiğinden beri
ben o saniyede bittiğimden beri
dünya bildiğin dünya, dönüp duruyor
uzun uzun konuşuruz bir gün "son istanbul beyi"
ben sana küsüm aslında
haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok
kime kızayım
nazım senden başka kime geçer
benim sensiz kolum, bacağım, ocağım yok
yol arkadaşım..
nerdesin..
sezen
aksu
Hergünün
yaşamda ayrı bir anlamı var. Kişiye göre, ülkeye göre, yaşa göre, cinsiyete
göre değişen.
Her
evde farklı hüzünler , farklı sevinçler var. Dört duvar arasında değişen.
Bugünü
düşündüm mesela, bugün Dünya Tiyatrolar Günü, tüm tiyatrocular için önemli, bugünü
değerlendirerek, bilinç katıyorlar, yürüyüşler yapıyorlar, farkındalık ve
kutlama telaşı.Kapanan tiyatroları protesto ediyorlar.Dünden bugüne neler
oluyor irdeliyorlar.Onlar için yad etme ve kutlama günü.
Gene
bugün nişanlanmıştım. Yirmi yıl olmuş, küçücüktük, ne heyecan ne heyecan, en
önemlisi sevdiklerimiz yanımızda ve hayatta, yaprak dökümü gibi birer birer göç
ettiler öte aleme.Annem, babam, dedem, babaannem, şimdi çoook uzaklarda. Yirmi
yıl önceki düşüncelerim,şimdiki düşüncelerim, birbirinden iki ayrı kıta gibi
uzak, yabancı kendime.
Ve
gene bugün kayınpederimin ölüm yıldönümü, dört yıl olmuş. Anılar hatıralar bir
dolu. Çocuğumun dedesi, canımın babası, seçmiş öte alemi.Neyi kutlayacağız.
Neyi
kutlayacağımız kişiye özel, bir evde düğün dernek olurken, bir evde şehit yolcu
ediliyor.
Bir
yerde havai fişekler atılırken, diğer yerde acının simgesi Türk Bayrakları
asılıyor.
Bir
başka yerde hayata merhaba diyen küçücük elli bebekler gelmiş bu bilinmez acılı
acısız aleme.
Acılarla
yoğuruluyoruz ve demleniyoruz bu hayatta.
Öğreniyoruz
bir çok şeyi, algılarımız değişiyor ve biz değişiyoruz.
Keşke
hüzün olmasa, keşke ölüm olmasa, küsmesek bizi bırakıp gidenlere.
Biz
aslında sadece onlara değil, bizi buralarda böyle bıraktıkları için gene
kendimize üzülüyoruz.
Bencil
ve adaletsiz dünya.
Yoğrulmak,
örselenmek, demlenmek yetmiyor bir çoğumuza.
Sağlıkla,esenlikle...
G.Banu
KOCATEPE
Mart
2013
Yorumlar
Yorum Gönder