SENDEN ÖĞRENDİM
Bir süre sonra,
Bir eli tutmakla
Bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin,
Ve aşkın yaşlanmak,
Birlikte olmanın da güvende olmak anlamına gelmediğini öğrenirsin,
Ve öpücüklerin sözleşme
ve hediyelerin de vaat olmadığını öğrenmeye başlarsın,
Ve yenilgileri
Başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın,
Bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin zerafeti ile,
Ve herşeyi, bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin
çünkü yarın ile ilgili herşey belirsizdir.
Bir süre sonra
güneş ışığının yakıcı olduğunu ögrenirsin
eğer fazla maruz kalırsan
Bu yüzden, başka birisinin
Sana çicek getirmesini beklemeden
Kendi bahçeni yarat
Ve kendi ruhunu kendin süsle.
Ve göreceksin ki dayanıklısın...
Ve kuvvetlisin,
Ve değerlisin.
Bir eli tutmakla
Bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin,
Ve aşkın yaşlanmak,
Birlikte olmanın da güvende olmak anlamına gelmediğini öğrenirsin,
Ve öpücüklerin sözleşme
ve hediyelerin de vaat olmadığını öğrenmeye başlarsın,
Ve yenilgileri
Başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın,
Bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin zerafeti ile,
Ve herşeyi, bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin
çünkü yarın ile ilgili herşey belirsizdir.
Bir süre sonra
güneş ışığının yakıcı olduğunu ögrenirsin
eğer fazla maruz kalırsan
Bu yüzden, başka birisinin
Sana çicek getirmesini beklemeden
Kendi bahçeni yarat
Ve kendi ruhunu kendin süsle.
Ve göreceksin ki dayanıklısın...
Ve kuvvetlisin,
Ve değerlisin.
Şiiri ik okuduğumda vuruldum ve
Veronica’nın yerinde olmak istedim. Ne güzel bir ifade bu, bir eli tutmakla
ruhu zincirlemek arasındaki fark. Muhteşem gerçekten.
Hemen aklıma Funda Arar’ın ‘’senden
öğrendim’’ şakı sözleri geldi.
Gittin, kanadı kırık kuştum
Sustum, sözlerine küstüm
Hani kırılırsın siyaha
Nöbet nöbet geceler boyunca,
Dün güne dize gelince,
Yürek acılara doyunca,
O tez dönüsün gec olunca,
Kendime tahammülü öğrendim..
Kördüm, bilendim, seni unutmayı öğrendim..
Sen yoktun ben yalnız kalmayı öğrendim,
Acıya duvar gibi durmayı ögrendim,
Kaybolmuş bir dilin sözcükleri gibi,
Köksüz, bağsız durmayı öğrendim..
Vazgectiysen hep sağnak yağışlarımdan,
Vazgectiysen bitmek bilmez kışlarımdan,
Korkma kimseye ödenecek borcum yok,
Yok saymayı ben senden öğrendim...
Sustum, sözlerine küstüm
Hani kırılırsın siyaha
Nöbet nöbet geceler boyunca,
Dün güne dize gelince,
Yürek acılara doyunca,
O tez dönüsün gec olunca,
Kendime tahammülü öğrendim..
Kördüm, bilendim, seni unutmayı öğrendim..
Sen yoktun ben yalnız kalmayı öğrendim,
Acıya duvar gibi durmayı ögrendim,
Kaybolmuş bir dilin sözcükleri gibi,
Köksüz, bağsız durmayı öğrendim..
Vazgectiysen hep sağnak yağışlarımdan,
Vazgectiysen bitmek bilmez kışlarımdan,
Korkma kimseye ödenecek borcum yok,
Yok saymayı ben senden öğrendim...
İnanılmaz
yaratıcı ve vurucu dizeler. Ellerine emeklerine sağlık.
Hanı şu
aralar millet tutturmuş ya bir kırk yaş kadını, şöyle kadındır böyle kadındır
diye. Evet hepsinin saptamaları doğru.
Ama en
önemlisi ;
Hayatı
öğrenmek bence kırk yaş kadını.
Acılarla
yoğrulmak kırk yaş kadını.
En güzel
olduğu iddia edilen bu yaşlarda, ölümle tanışmak, kırk yaş kadını.
En
sevdiklerini kaybettiğinde güçlenmek , kırk yaş kadını.
Bedenini
farketmek ama en önemlisi ruhunu farketmek, kırk yaş kadını.
Kırk yaş
kadınlarına sevgiyle...
G.Banu KOCATEPE
Yorumlar
Yorum Gönder